"بأن لديك" - Translation from Arabic to Turkish

    • varmış
        
    • vardır
        
    • sahip olduğunu
        
    • olduğunu söyledi
        
    • olduğuna
        
    • sizde olduğunu
        
    • sahip gibisin
        
    "Sayın bay Striker, duyduğuma göre sizde gereğinden fazla at varmış." Open Subtitles عزيزي السيد سترايكر : لقد سمعت بأن لديك الكثير من الخيول
    Sana kahve ısmarlamak isterim, fakat senin bi problemin varmış gibi görünüyor. Open Subtitles أود أن أشتري لكي كوباً من القهوة، ولكن يبدو بأن لديك مشكلة.
    Odaya davet edildiyseniz, o masada bir yeriniz olduğunu bilin ve o masada bir yeriniz varsa konuşma sorumluluğunuz da vardır. TED إذا كنت قد دُعيت للغرفة، تعرف بأن لديك مقعدًا على تلك الطاولة، وإذا كان لديك مقعد على الطاولة، عليك المسؤولية للتحدث.
    Melek aurasına sahip olduğunu görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع أن أرى بأن لديك هالة الملائكة حولك
    Bana sende içinde tuhaf şekiller olan resimler olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قالت لي بأن لديك بعض الصور بها شكل غريب فيها
    Açıklamadığınız bilgiler olduğuna inanıyor. Open Subtitles إنه مقتنع بأن لديك معلومات لم تفصحي عنها.
    Lanet dosyanın sizde olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف بأن لديك ذلك الملف اللعين
    Sen ise oldukça geniş bir yoruma sahip gibisin. Open Subtitles أنت يبدو بأن لديك تفسيراً واسعاً جداً لهُ
    Burada bu rolün varmış gibi, aslında yok, kendini kandırıyorsun. Open Subtitles تخدع نفسك، بأن لديك هذه الوظيفة و أنت لا تُنفذها.
    Dinle, bu akşam yemeği yedikten sonra yapman gereken başka bir iş varmış gibi kalkıp gideceksin. Open Subtitles أسمع، بعد أن ننتهي من الطعام، تظاهر بأن لديك ارتباط آخر، وانسحب من الموعد، هل تفهمني؟
    Melvin'e göre hastalığın hakkında çok ilginç bazı teorilerin varmış. Open Subtitles يقول الدكتور ميلفين بأن لديك افكار مثيرة حول مرضك
    İnanıyorum ki, uğraşacak bir sürü işin vardır. Open Subtitles أظن بأن لديك أعمالاً أخرى يجب أن تقوم بها.
    Bu gece kulübünü gelebilirim. Umarım arka kapın vardır. Aa. evet. Open Subtitles يمكنني الوصول إلى ناديك الليلة أفترض بأن لديك مدخل خلفي
    İddiaya girerim seni sürekli koruyan bir erkek arkadaşın vardır doğru mu? Open Subtitles أراهنك بأن لديك صديق دائماً ما يحميك، صحيح ؟
    Bıraktığın ilk intibadan fazlasına sahip olduğunu düşünmeye başladım, tek güçlü özelliğin saçların değilmiş. Open Subtitles ‏‏بدأت أشعر بأن لديك مزايا ‏أكثر مما يظهر للعيان،‏ ‏‏على الأقل أكثر من مجرد شعر جميل.
    - Ne? Tanrı'nın güçlerine sahip olduğunu hiç kimse bilmemeliydi. Open Subtitles بأن لا أحد يجب أن يعرف بأن لديك قوة
    Ama bu harika aileye sahip olduğunu biliyorum. Open Subtitles ولكنّي أعلم بأن لديك عائلة رائعة.
    Asistanın bana bugün büyük bir toplantın olduğunu söyledi. Open Subtitles تعلم مساعدتك أخبرتني بأن لديك اجتماع كبير اليوم
    Nabila, Çin büyükelçisiyle bir toplantının olduğunu söyledi. Open Subtitles نبيلة ذكرت بأن لديك اجتماع مع السفير الصيني
    Peder arkadaşımız yaptığı şey konusunda özel bir hünerin olduğunu söyledi. Open Subtitles صديقنا، القس يقول بأن لديك شيء مميز فيما يفعل
    Bu doğru, resimlerine bak. Onun da bir resmi olduğuna bahse girerim. Open Subtitles صحيح، ألق نظرة على صورك، أراهن بأن لديك صورة لها
    İnan bana, annen ondan nefret ettiğine değil iş toplantında olduğuna inanacaktır. Open Subtitles صدقني من الأفضل لأمك أن تظن بأن لديك اجتماع عمل لا أنك تكرهها
    Lanet dosyanın sizde olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف بأن لديك ذلك الملف اللعين
    Arabamın sizde olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقول بأن لديك سيارتي؟
    Homie, Son zamanlarda 20 kişinin gücüne sahip gibisin. Open Subtitles هومي)، يجب أن أقول بأن لديك قوة 20 رجل اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more