Tabii bu, her şeyin kendiliğinden yoluna gireceğini düşünüyoruz demek değil, sadece yoluna koymak için gerekli yeteneğe sahip olduğumuzu düşünüyoruz. | TED | و هذا لا يعني أننا نعتقد بأن الأمور ستتحسن بطريقة سحرية، بل نعتقد بأن لدينا القدرة الفريدة على جعلها كذلك. |
Görsel efektler endüstrisinden olan bizler, David ile beraber şimdi yeterli zamana, yeterli kaynaklara sahip olduğumuza inandık ve, Tanrım, yeterli paraya sahip olduğumuzu umduk. | TED | كوننا في مجال صناعة المؤثرات البصرية ، ونحن ، مع ديفيد ، نعتقد بأن لدينا الآن ما يكفي من الوقت ، ما يكفي من الموارد، و،إلهي، نأمل بأن يكون لدينا ما يكفي من المال. |
Aynı zamanda kontrolümüzde elle tutulur miktarda Eskilerin teknolojisinden olduğundan bahsetmiş miydim, çünkü onlar da bayağı işe yarıyor. | Open Subtitles | هل ذكرتُ أيضاً بأن لدينا كمية لا بأس بها من تقنية القدماء تحت تصرّفنا لأن ذلك يمكن أن يكون مفيد جداً أيضاً |
Yapacak işlerimiz olduğundan en iyisinin bu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | في مثل هذه المهلة القصيرة أعتقد بأن لدينا الكثير لنتحادث بشأنه و هذه أفضل طريقة |
Meğerse birçok ortak yönümüz varmış. | Open Subtitles | اتضح بأن لدينا الكثير من الأمور المشتركة |
Meğerse birçok ortak yönümüz varmış. | Open Subtitles | اتضح بأن لدينا الكثير من الأمور المشتركة |
İkimizin çok ortak noktası olduğunu bilmeliydim. | Open Subtitles | كان علي أن أعرف بأن لدينا كل هاته القواسم |
O saniyelere sahip olduğumuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدا بأن لدينا تلك الثواني |
Aynı değerlere sahip olduğumuzu düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت بأن لدينا نفس القيم |
Amarillo'ya bir müvekkil ile görüşüp oradaki davamızda güçlü bir desteğe sahip olduğumuzu kesinleştirmek için gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى (أماريلو) للتشاور مع العميل وأحرص بأن لدينا حسن نية متينة لقضيتنا التي نتناولها هنا. |
Yeterli oksijenimiz olduğundan emin misin? | Open Subtitles | وهل أنت على يقين بأن لدينا ما يكفي من الهواء؟ |
Neden kimse bana insanları tıkabileceğimiz gizli bir hapishanemiz olduğundan bahsetmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يخبرنا أي شخص بأن لدينا سجن سري حيث كان يمكننا أن نرمي الناس فيه ؟ |
Ve kurtardıktan sonra, bana ikimizin ortak bir yanı olduğundan bahsetmiştin. | Open Subtitles | لقد قُلتَ ليّ بأن لدينا شيءٌ مشترك. أجل , إنيّ لا أهتم. |
Sadece çocukların gitmesiyle, çok fazla ortak yönümüz olmadığını düşünmedim, sanırım. | Open Subtitles | تعرف؟ مع ذهاب أبنائنا لم أعد أرى بأن لدينا الكثير من الامور المشتركة |
Çok fazla ortak şeyimiz var. - Evet, doğru. | Open Subtitles | انا فقط اشعر بأن لدينا الكثير من الصفات المشتركه |