"بأوامر" - Translation from Arabic to Turkish

    • emriyle
        
    • emri
        
    • emrimle
        
    • emirleri
        
    • emirleriyle
        
    • emirlerle
        
    • talimatıyla
        
    • talimatlarıyla
        
    Sizin yeminli ifadenizde, Orada, Michael Corleone'nin emriyle adam öldürdüğünüzü söylüyorsunuz. Open Subtitles اعتراف خطى منك أنك ارتكبت جرائم قتل بأوامر من مايكل كورليونى
    Kaçakçılık kralın emriyle yasaklandı. Yakalanırsanız öldürülürsünüz. Open Subtitles إنها محرمة بأوامر الملك، إن قُبض عليكما ستقتلا
    Teğmen Hotchkiss'in emriyle ayakta tutuluyor efendim. Open Subtitles نعم , سيدي , الأوزز قد تم وضعه في موقف أوزز بأوامر من الملازم الأول هوتشكيس
    Hedef değişikliği emri bize kurul üyesi ve vekilden geldi. Open Subtitles تغيير الهدف جاءنا بأوامر من مدير العمليات و مفوضيّة الشرطة
    Michael Corleone'nin emri üzerine adam öldürdüğünüzü söylediğiniz beyanname. Open Subtitles اعتراف خطى منك أنك ارتكبت جرائم قتل بأوامر من مايكل كورليونى هل تنكر اعترافك هذا ؟
    Ama muhtemelen tahmin ettiğin üzere benim emrimle yapıldı. Open Subtitles لكن كما تعلم على الأرجح تم ذلك بأوامر مني
    Biz adaya sadece Çavuşun emirleri yüzünden geldik. Open Subtitles لقد أتينا إلى هذه الجزيرة بأوامر من سيادة العريف
    Firavunun emriyle, bu kadını arabadan çıkarmama yardım et hemen. Open Subtitles بأوامر الفرعون ساعدوني برفع هذه المرأة من العربه الآن
    bu senin kendi özgür iradenle mi yoksa kraliçenin emriyle mi oldu? Open Subtitles بمحض إرادتك الحرة ؟ أو بأوامر الملكة ؟
    Belediye başkanının emriyle buradayım, unuttun mu? Open Subtitles أنا هنا بأوامر المعمدة هل نسيت ؟
    Müdürün emriyle başkente gittim. Open Subtitles بأوامر من المدير، طرت إلى العاصمة
    Kralın emriyle onu tutuklamaya geldik. Open Subtitles جئنا للقبض عليه بأوامر من الملك
    Kral Avant'ın emriyle, bu kahrolası idamı durdurmaya geldim. Open Subtitles لقد جئت لأغير حكم الإعدام بحق هذا الحقير "بأوامر الملك "أفانتا
    Michael Corleone'nin emri üzerine adam öldürdüğünüzü söylediğiniz beyanname. Open Subtitles اعتراف خطى منك أنك ارتكبت جرائم قتل بأوامر من مايكل كورليونى
    Michael Corleone'nin emri üzerine adam öldürdüğünüzü söylediğiniz beyanname. Open Subtitles اعتراف خطي منك أنك ارتكبت جرائم قتل بأوامر من مايكل كورليوني
    Yemen'e döndüğünde yerel yetkililer onu Washington'un emri doğrultusunda tutukladı. Open Subtitles عند عودته لليمن احتجزته السلطات المحلية بأوامر من واشنطن.
    Bu adamların bizimle konuşmama emri aldığını düşündüren ne? Open Subtitles إذن، ما الذي يجعلك تعتقد أنهم ملتزمون بأوامر بعدم التحدّث معنا؟
    Ama muhtemelen tahmin ettiğin üzere benim emrimle yapıldı. Open Subtitles لكن كما تعلم على الأرجح تم ذلك بأوامر مني
    Şirketin emirleri doğrultusunda, virüsü bir silaha dönüştürmeyi denedi. Open Subtitles , بأوامر من الشركة حاولت التلاعب بالفيروس و تحوله إلى سلاح
    Majesteleri Prens John'un emirleriyle Sör Guy'ın şampiyonları ve şövalyeler elemeler için üç ok atışı ile sınırlandırılacaklar. Open Subtitles بأوامر صاحب السمو الأمير (جون) , بطولة السير(غاي)والفرسان... . ... ستكون محددة بثلاث ضربات
    Köpeği çocuklar gibi basit emirlerle komuta edeceğiz. Open Subtitles ربِّ كلبك كما تربّي إبنك، بأوامر بسيطة وواضحة
    Bunun, devletin talimatıyla üretimini gizli tuttuğumuz bir ilaçla ilişkili olması muhtemel. Open Subtitles هناك إمكانية أن يكون كل هذا متصلاً بالدواء.. الذي كنا نطوّره بسرية تامة بأوامر من الحكومة.
    Ama o kişilerin Rus ajanlarının talimatlarıyla çalıştığını bilmiyorsunuz. Open Subtitles ما لم تعرفوه، أنّ أولئك الأشخاص كانوا يعملون بأوامر من عملاء روس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more