Çünkü doğada, özellikle de bitkilerde Avrupa'nın emperyalist gücünün temelleri atılmıştı. | Open Subtitles | لأن في الطبيعة و خصوصاً النباتات تقع مؤسسات القوة الإمبراطورية بأوروبا |
Gerçekten Avrupa'daki bütün istihbarat teşkilatlarının bu tehdidimizi öğrenmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل حقا تريد كل جهاز مخابرات بأوروبا أن يعلم بهذا الأمر؟ |
Doğu Avrupa'da Roda adındaki... bir milis grubuyla bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir Boşnak. | Open Subtitles | انه بوسنى لديه علاقات مشبوهه بأوروبا الشرقيه مع جماعه شبه عسكريه تدعى الروضه |
Mesela; Avrupa'da Sağlık ve Emeklilik Araştırması var. | TED | على سبيل المثال، هناك مسح للصّحة، الشّيخوخة و التّقاعد بأوروبا. |
Çünkü Avrupa'yla bağlantısı olan siz, ben veya başka biri Fransa kıyılarında kaybolsa, insanlar bilirler. | TED | لأنه إذا غبت عن سواحل فرنسا أنت أو أنا أو أي شخص ولديك علاقة قوية بأوروبا سيعلم الأشخاص. |
Aynı şeyin Avrupa'da da olmasını, bütün Avrupa köylerinin yerli insandan çok mülteci barındırmasını istiyor değilim. | TED | مع هذه الوضعية. أنا لا أطلب أن يحصل المثل بأوروبا بأن تحتوي القرى الأوروبية على لاجئين أكثر من ساكني المنطقة. |
Hâli hazırda 100 milyon bakıcı var ve bunun yüzde 80'i Avrupa genelinde hizmet sağlıyor. | TED | يوجد حالياً أكثر من 100 مليون مقدم رعاية، يقدمون 80 بالمئة من الرعاية بأوروبا. |
Avrupa'nın savaş meydanlarında, soğuk ve çamurda iki yıl geçirdi. | Open Subtitles | امضى عامين في البرد والوحل في ميادين الحرب بأوروبا |
8. ve 9.yüzyıl Avrupa'sında Vikingler pagan savaş tanrısı Odin'e tapıyorlardı. | Open Subtitles | كان الفايكينج بأوروبا بالقرن الثامن والتاسع جعلوا عبادتهم لاله الحرب -أودين |
Onlar Avrupa'ya ilk defa seyahat eden kolej öğrencileri. | Open Subtitles | انهم طلبة جامعة في اول اجازة لهم بأوروبا اذهب .. |
Avrupa'da işgal edilen her ülkeden insanlarındı. | Open Subtitles | أفراد من كل دولة ترزح تحت الاحتلال بأوروبا |
Barıştırıcılar Bosna'da değil. Onlar Avrupa ve Birleşik Devletler'de. | Open Subtitles | صانعوا السلام ليسوا بالبوسنة إنهم بأوروبا والولايات المتحدة |
Onların hemen üstündeki yamaçlarda Avrupa'da kalan en vahşi ve geniş orman arazilerinden biri yer almakta. | Open Subtitles | أعلاهم مباشرة، على المنحدرات العليا أحد أكثر مسارات الغابة وحشيّة وامتداداً بأوروبا. |
Romanya'daki uykudan önce hikayeleri Avrupa'nın herhangi bir yerinde olduğu gibi kötü kurtlarla doludur. | Open Subtitles | قصص ما قبل النوم الرّومانية مليئة بالذئاب الشرّيرة كأيّ مكان آخر بأوروبا. |
Burası, çobanların hâlâ geceleri sürünün başında durduğu Avrupa'daki çok az yerden biri olmalı. | Open Subtitles | لابدّ وأن تكون هذه إحدى الأماكن القليلة بأوروبا حيث الرّعاة مازالو يراقبون قطعانهم بالليل. |
Bu simge 16. yüzyıl Avrupa'sında kurban etme törenlerinde kullanılırdı. | Open Subtitles | هذا الرمز إستعمل في الضحية الأخيرة يشبه تماما ما استخدم في القرن السادس العشر بأوروبا. |
Bu hanımlar benimle 2 aylık bir halkla ilişkiler gezisi için Avrupa'ya gelecekler. | Open Subtitles | مضيفات المستقبل فى برنامج طيران بان أمريكان وسأصطحب معى هؤلاء السيدات الثمانية فى جولة علاقات عامة بأوروبا |
Telefonu açamıyoruz çünkü Avrupa'da balayındayız. | Open Subtitles | ولا نستطيع ان نصل لتليفون الان لأننا فى شهر عسل بأوروبا |
O asteroid yalnızca birkaç saat sonra vursaydı Sibirya'nın değil Avrupa'nın üzerinde patlayacaktı. | Open Subtitles | لو كانت ضربة هذا الكويكب جائت بعد ساعات قليلة لم يكن ليضرب سبيريا كان سيصطدم بأوروبا |
1914 yılı Ağustos'unda Avrupa'da, 1. Dünya Savaşı patlak verdi. | Open Subtitles | بأوت من سنة 1914 إندلعت الحرب الكُبرى بأوروبا. |