Sistemimiz çok basit. her an ölebilirsiniz. | Open Subtitles | الإجراءات بسيطة جدّا يمكن أن تموت بأيّ وقت |
her an gelebilir. | Open Subtitles | سيكون بالبيت بأيّ وقت, لقد رأيته بالكنيسة منذ حوالي ساعة. |
Latince yazı, bıçak. Birisi bunu bilerek yapmış. - Polisler her an gelebilir. | Open Subtitles | الجملة اللاتينية، والسكين ، أحد ما فعل ذلك لسبباً، والشرطة قد تأتي بأيّ وقت |
Gece geldiğinizi duymadım. Saat kaçta geldiniz? | Open Subtitles | لم أسمعكِ وأنت تدخلين بأيّ وقت دخلتِ البيت؟ |
Saat kaçta? | Open Subtitles | {\cHFFFFFF\3cH0809FB}بأيّ وقت ؟ |
İstediği zaman gelip alabileceğini söyleyin. | Open Subtitles | "أريده أن يعرف أنّ معطفه لايزال هنا ويمكنه أن يأخذه بأيّ وقت شاء". |
Başarısız olursan, istediğin zaman kendine bir çizgi roman dükkanı açabilirsin. | Open Subtitles | وأن فشلت، يمكنّك أن تفتح متجراً لبيع القصص المصورة بأيّ وقت |
Hastalar, kliniği terk etmek istiyorsanız, istediğiniz zaman dönüp tedavinizi tamamlayabilirsiniz. | Open Subtitles | أيها المرضى , إن اخترتم مغادرة العيادة فيمكنكم العودة بأيّ وقت لمتابعة علاجكم |
Endişelendiğim konu şu ki, o bina her an çökebilir. | Open Subtitles | ما يقلقّنا حاليًا هو ذلك المبنى يمكن أن ينهار بأيّ وقت. |
Neredeyse hiç benzinimiz kalmadı ve o motor her an iflas edebilir. | Open Subtitles | لانملك مايكفي من البنزين، والمحرّك قد يخرب بأيّ وقت. |
Aylakları içeride tutan kamyonlardan biri her an aşağıya yuvarlanabilir. | Open Subtitles | إحدى الشاحنات التي تمنع خروج السائرين قد تسقط عن الحافة بأيّ وقت. |
Jimmy Cannon ismini her an duyardık. Silah, uyuşturucu, hizmet, inşaat, gasp... - Adını sen koy. | Open Subtitles | (جيمي كانون)، يمكنك سماع اسمه بأيّ وقت أسلّحة، مخدّرات، عُمّال، بناء، اختطاف، أيّ شيء سمِها ما شئت |
her an ölebilir. | Open Subtitles | قد يموت بأيّ وقت. |
Kuruluşun yöneticisi. İstediği zaman evimi basabilir. | Open Subtitles | بإمكانها غزو منزلي بأيّ وقت. |
İstediği zaman benim otelimi yönetebilir! | Open Subtitles | يمكنه أن يشرف على فندقي بأيّ وقت! |
Seni eğlendirip istediğin zaman beslemen için var olmadı. | Open Subtitles | إنها لم تُخلق من أجل تسليتكَ و ليس لتتغذى على دمائها بأيّ وقت تشاء. |
Bu demek oluyor ki istediğin zaman onu ziyaret edebilirsin. | Open Subtitles | هـذا يعنـي أنـه يمكنك زيـارتهـا بأيّ وقت تريديـن |
Hatta, telsizim bile var bu sayede dedeyi istediğiniz zaman arayabilirsiniz. | Open Subtitles | "في الواقـع ، أحظرت لك "ووكي توكـي لكـي تتصـل بجـدك بأيّ وقت تريـد |
-Tabii efendim, istediğiniz zaman. | Open Subtitles | حاضر يا سيدي، بأيّ وقت |