Bir zaman kazandırıcı: başka bir şey yapmadan önce Hedge soldan başlayabilir ve en uzun yığının hangisi olduğunun çetelesini tutabilir. | TED | إليك ما يحفظ الوقت: قبل القيام بأي شيءٍ آخر، يستطيع هيدج البدء من اليسار، ويستمر بالبحث عن الرزمة الأعلى ارتفاعًا. |
Bak, eğer varsa... eğer hastaysan ve bu konuda bir şey yapmazsan, gene öleceksin, bunu anlamıyor musun? | Open Subtitles | انظُر، لو كانَ لديكَ إذا كُنتَ مريضاً و لم تقُم بأي شيءٍ حِيالَ ذلك ستموت بأي حال |
Şu andan itibaren buranın ismini kötüleştirecek bir şey yaparsan ikinci bir şansın olmaz. | Open Subtitles | لو قُمتَ بأي شيءٍ لإعطائِهِ سُمعةً سيئَة من الآن فصاعداً فلن تنالَ فُرصةً ثانية |
Güzelmiş. Buradaki hiçbir şey için aşım yok ama güzelmiş. | Open Subtitles | إنّها لطيفة، لستُ معجبة بأي شيءٍ هنا لكنّها لطيفة. |
Fakat ölüm yatağın ayağında duruyorsa hastanın hayatını çoktan almış olacaktı ve doktor onlar için hiçbir şey yapamayacaktı. | TED | ولكن إذا كان الموت متموضعًا أسفل السرير، يكون قد اعتبر هذا المريض ملكه... ولا يستطيع الطبيب أن يقوم بأي شيءٍ لهم. |
Salgın Kontrol'den somut delil gelene kadar bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لن نقوم بأي شيءٍ حتى يكون لدينا دليلاً مؤكدًا لوجود سلاحٍ بيولوجي من وحدة مكافحة الأمراض |
bir şey yapmak için yeterli bir bilgimiz yok ama panik çıkarmak için var. | Open Subtitles | ليس لدينا معلوماتٍ كافية لتفيد بأي شيءٍ عدا الذُعر |
Ne olduğunu biliyorum. Will yanlış bir şey yapmadı. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنا أعلمُ سببها.ويل لم يقم بأي شيءٍ خاطئ,هذه سخافة. |
Tek yapmam gereken ise, seni izleyip tuhaf bir şey yaparsan raporlamaktı. | Open Subtitles | و كل ما عليّ فعله فقط أن أتعقبكِ و أن أقدّم تقريرًا إذا قمتِ بأي شيءٍ غريب |
Dodgers kendi kendine, bugün yapabileceği bir şey olup olmadığını sormalı. | Open Subtitles | الـ"دودجرز" يبدو أنهم يتسائلون إذا كان باستطاعتهم القيام بأي شيءٍ صائب اليوم. |
Şimdilik bir şey yapmanı istemiyorum, ama şu uzaklaşan adamı görüyor musun? | Open Subtitles | لا أريد منكِ بان تقومي بأي شيءٍ الاَن لكن انظري لذلك الرجل الذي ينصرب... |
Bilmeni isterim ki, başka bir şey yapıyor olmayı tercih ederdim. | Open Subtitles | فقط لكي تعرفي, أفضل القيام بأي شيءٍ آخر |
bir şey yapmana engel olamam. | Open Subtitles | ليس بوسعي منعكِ من القيام بأي شيءٍ |
Bu odadan bir şey sezmiyorum. | Open Subtitles | أنني لا أستشعرُ بأي شيءٍ من هذه الغرفة |
Kullanabileceğin bir şey var mı? | Open Subtitles | أحتاج منك أن توقف النزيف بأي شيءٍ تراه. |
Ve basına hiçbir şey söyleyemiyoruz. Kötü reklam olur. | Open Subtitles | ونحن لا يُمكننا التفوه بأي شيءٍ للصحافة |
hiçbir şey söylememen gerekiyordu. | Open Subtitles | من المفترض أن لا .تبوح بأي شيءٍ لأمك |
Aynı zamanda bu Jefferson Keane'e bir ödül gibi olur ki, bunu hak etmek için hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | وقد يُعتبر أيضاً جائزةً لـ(جيفرسون كين) والذي، حسب علمي، لم يقم بأي شيءٍ ليحصل على جائزة. |
Bana hiçbir şey borçlu değilsin. | Open Subtitles | انتَ لا تدينُ لي بأي شيءٍ |
Belki de hiçbir şey yapmadın. | Open Subtitles | ربما لم تقم بأي شيءٍ. |