"بإبنته" - Translation from Arabic to Turkish

• kızını
• kızıyla
• kızına

Ülkenin huzuru için kendi kızını aptalca kurban eden canavar bir babayı.
فأنا والد سيء غبي من الذي سيرضى بان يضحي بإبنته الوحيدة لأجل سلامة الناس

Doğum gününde bile kızını aramıyor!
لم يتصل حتى بإبنته في عيد ميلادها

kızını bütün gece dışarıda tuttun. - İyiymiş, adamım.
لقد أحتفظت بإبنته طوال الليل رائع يارجل

Ölümü engelleyebiliyorum ama bir babaya, kızıyla ilgilenmesini sağlayamıyorum.
ولكنني لا أستطيع أن أجعل أبي يهتم بإبنته

kızıyla zaten tanıştığını bunu ne tür bir aldatmaca olduğumu söyledi.
أخبرني بأنه إلتقى بإبنته وسألني عن الحيلة التي أحاول ممارستها؟

Yarbay'ın kızına takıntısı vardı, ve burnunu diğer insanların işine... sokmayı seviyordu.
أجل الرائد كان مولعا جدا بإبنته, و يحب أن يتدخل ...في أمور

Önce mührün açılmasını bekleyelim. kızına ulaşmaya çalışıyoruz.
عندما يرفع الختم، سيجمد سنحاول أن نتصل بإبنته

Ben sadece kızını kollamaya çalışan bir babayım.
أنا مجرد والد يحاول الإعتناء بإبنته

Kızı hastalanıp ölmüş ve kızını karısı izlemiş.
ومن ثم زوجته لحقت بإبنته

Dinle, Bob'u kazanmak istiyorsan, önce kızını kazanmalısın. Yapman gereken şu.
تريدين ان تربحي بـ (بوب) عليكِ ان تربحي بإبنته, هذا ما عليكِ فعله

kızını rehin almışlar.
لقد أمسكوا بإبنته

Ben, bir Cumartesi gecesi evinde oturup kızıyla ilgileniyor.
حسناً إنه يقبع بالمنزل ليلة السبت معتنياً بإبنته

Sanırım kızıyla ilgilenen bir erkeği ne kadar sevebilirse o kadar sevdi.
ربما يعجبه بمقدار ما يمكنه الاعجاب باي رجل مهتم بإبنته

Ben de kızıyla evleneceğim, kendisiyle değil.
ولن أتزوج به بل بإبنته.

Bu da onun kızıyla ilgilidir.
و يتعلق الأمر بإبنته

Eski eşi ya da kızıyla bir bağı yok. Bir kaza oldu.
{\pos(195,240)} لم تكن لها رابطة بإبنته أو زوجته السابقة

Çocukken Amanda'yla beni bir araya getiren ve yıllar sonra kızına aktardığı sevgiyle yeniden birleştiren David'di.
هو من جمعنا أنا وأماندا عندما كنا أطفالاً وجمعنا معاً لاحقاً مع العاطفه التي غرسها بإبنته

kızına bakacağıma dair babana söz verdim.
لقد قطعت لوالدك وعداً بإنني سأعتني بإبنته

Babası öldüğünde kızına göz kulak olacağıma söz verdim.
عندما مات وعدته أن اهتم بإبنته