Oğlunu kitap okuması için kütüphaneye getiren masum bir kadın. | Open Subtitles | إنها إمرأة بريئة والتى أتت بإبنها إلى المكتبة لقراءة الكُتُب. |
Oğlunu, yeğenimizin üzerinde basıyoruz... Bir özür beklemiyor muyuz? | Open Subtitles | .. إذاً ، نُمسك بإبنها فوق قريبتنا وعلينا أن نعتذر الآن؟ |
Kendi Oğlunu bile önemsemiyor. | Open Subtitles | أنها لا تهتمّ بإبنها ، لأجل الله. |
Bir gelini olsaydı oğluna ramen yedirdiği için dırdır edip dururdu. | Open Subtitles | إذا كان لديها زوجة إبن أتخيل كيف كانت ستلومها على عدم الإعتناء بإبنها |
Evden ayrılmadan önce, annene oğluna göz kulak olacağımı söylemiştim. Tamam mı? | Open Subtitles | قبل أن أغادر أخبرت والدتك أنني سوف أهتم بإبنها |
Arkasında bıraktığı oğluna bakma gibi bir sorumluluğum var. | Open Subtitles | أنا لدي تلك المسئولية.. للإهتمام بإبنها الذي تركتُه بعد موتها |
Oğlunu koruyan bir anneyi herkes sever tabii. | Open Subtitles | الجميع يحب الأم المتعلقة بإبنها |
peki... eğer gerçeği bilmek istiyorsan seron, Oğlunu kurban etti, deniz savaşlarında, bütün dünyayı bir hiç uğruna dolaştı | Open Subtitles | حسناً .. إذا كان يجب ان تعرف الحقيقه سيرون) ، تضحى بإبنها لكى يقاتل ثعبان البحر) |
Darken Rahl Valeria'da yaşayan erkek bir Confessor olduğunu öğrendiğinde bize çocuğu getirmemizi emretti ama adaya baskın düzenlediğimizde annesi, ele geçiremeyelim diye Oğlunu feda etti. | Open Subtitles | (حينماعلم(داركنرال ، بوجود مؤمن مُعترف ذكر فى "فاليريا". أمربأنّنأتيلهُ بالطفل،ولكنحينماعصفنابالجزيرة ، الأم ضحت بإبنها ، لذا لم نتمكّن من الإتيان بهِ. |