"بإثبات" - Translation from Arabic to Turkish

    • kanıt
        
    • ispat
        
    • kanıtlayarak
        
    • kanıtladın
        
    • göstererek
        
    • kanıtlayacağım
        
    • ispatlayacağım
        
    • kanıtladı
        
    Anneme yardımı dokunacak bir kanıt bulabileceğime dair ümit vermiştin. Open Subtitles أعطيتني أملاً بأنه يمكنني بإثبات شيء يمكنه مساعدة أمي
    Hapisteyken avukatının seni ziyaret ettiğinde sana masum olduğunu ispat etmek istediğini söylediğinde avukatını gönderip hücrene geri döndüğünün doğru olup olmadığını sordu Open Subtitles لقد أراد معرفة صحة أن محامية زارتك بالسجن وأخبرتك بأنها ترغب بإثبات برائتك فتركتها وذهبت إلى زنزانتك
    Görevimizin amacı Dr. McKay'in çözümünün güvenli olduğunu kanıtlayarak bu seçimi yapmalarını kolaylaştırmak. Open Subtitles حسناً هدف هذه المهمه لجعل هذا الخيار أسهل بإثبات أن حل د."مكاى" آمن
    Şimdi sen kendini kanıtladın, umduğum herşeyi ve daha fazlasını da. Open Subtitles الآن أنت قمت بإثبات أنك كل ما كنت آمله وأكثر
    Artık onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını göstererek onu geri kazanmaya çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تحاول ربحها مجددا بإثبات أنك لست الوحش الذي تظنه بعد الآن
    Tamam, benim. Gerçeğim. Goa'uld değilim ve bunu sana kanıtlayacağım. Open Subtitles حسنا , أنه أنا , حقيقي , لست جوائولد وسأقوم بإثبات هذا لك , حسناً ؟
    Sizin gözünüzdeki imajımı değiştireceğim, size söz veriyorum, bunu size ispatlayacağım. Open Subtitles لن أخذلك وقت المعركة الكبرى سوف أقوم بإثبات نفسي ، وعند حسن ظنك
    Zaten hiç bir yere gitmeyeceğini kanıtladı. Open Subtitles لقد قام بإثبات أنه لن يهرب إلى أي مكان مسبقاً
    En azından Kral kanıt isteyene kadar böyleydi. Open Subtitles على الأقل, كان هذا هو الوضع حتى طالبه الملك بإثبات نسبه
    Resimli kimlik, kedinin sahibi olduğuna dair kanıt merhumla akrabalığınızın noterden tasdikli kanıtı lazım. Open Subtitles سأحتاج صورةٌ لهويتك, وإثباتٌ لملكية القطة... موثقة بإثبات قرابة... مع المتوفّى.
    Gibbs, haklı olsan bile bir kanıt göstermeliyiz. Open Subtitles (غيبس), حتى لو كنت محقاً فنحن ندين لهم بإثبات
    FHKC'nin varlığını ispat etmek mi istiyorsunuz? Open Subtitles أترغب بإثبات مفعول الأموال الشخصيّة للمرضى ؟
    Bunun birine bir şey ispat etmekle ilgisi yoktu. Open Subtitles ‫لم يكن الأمر متعلقاً ‫بإثبات أي شيء لهم
    Bunu ispat ettirmeye zorlama beni. Open Subtitles لا تجعلني أرغب في القيام بإثبات.
    Onlardan daha iyi olduğumuzu kanıtlayarak, eşitlik adına büyük bir tokat vurmuş olduk. Open Subtitles نحن علمنهم درساً عن المساواة هو بإثبات بأننا أفضل منهم
    Tony'nin heteroseksüel olduğunu seninle sevişmesiyle kanıtlayarak onun kariyerini mahvedeceğiz. Open Subtitles سندمر مهنة توني بإثبات أنه ليس شاذ عندما يمارس الجنس معكِ
    Bay Nadir, "Patron Kim?" sorusunun bir yanıtı olduğunu kanıtlayarak TV çalışmaları öğretmenimizin aklını kaçırmıştı. Open Subtitles السيد (نادر) أبهر معلم دراسات التلفزيون بإثبات أنه هناك جواب على السؤال من هو الرئيس ؟
    Seçimler tarih oldu, Zaphod, ama eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sen kazandın ve dış görünüş ve cazibenin parlak zekâ ve yönetme kabiliyetinden üstün olduğunu kanıtladın. Open Subtitles الإنتخاب ذكرى قديمة ... يا زافود, لكن لو خدمتى الذاكرة, فأنت تربح ... بإثبات هذا الفوز الساحر
    Buna layık olduğunu bize kanıtladın. Open Subtitles لقد قمت بإثبات استحقاقك لهذا
    Artık onun düşündüğü gibi bir canavar olmadığını göstererek onu geri kazanmaya çalışıyorsun. Open Subtitles بإثبات أنك لست الوحش الذي تظنه
    Kardeş Remigius senin bir cadı olduğunu iddia ediyor. Alfred de bu yalanı kanıt göstererek destekliyor. Open Subtitles لقد قام بإحضار (إلفريد) إلي هنا لكيّ يقوم بإثبات كذبة
    Neler olduğunu kanıtlayacağım. Open Subtitles سأقوم بإثبات ماحصل
    Ve bunu kanıtlayacağım. Open Subtitles وسأقوم بإثبات ذلك
    Sizin gözünüzdeki imajımı değiştireceğim, size söz veriyorum, bunu size ispatlayacağım. Open Subtitles لن أخذلك وقت المعركة الكبرى سوف أقوم بإثبات نفسي ، وعند حسن ظنك
    Sana, sevip kaybetmenin hiç sevmemekten daha iyi.. ...olduğunu ispatlayacağım, seni ahmak. Open Subtitles سأقوم بإثبات أنه من الأفضل لك أن تٌحب وتخسر من أن لا تُحب أحداً على الإطلاق " يا شاذ."
    Şuana kadar kendini iki kez kanıtladı. İşime yarayabilir. Open Subtitles مرتان الأن قامت بإثبات نفسها لي يمكنني أن أستفيد منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more