"بإستئجار" - Translation from Arabic to Turkish

    • kiralamış
        
    • kiraladı
        
    • tutmuş
        
    • kiralayıp
        
    • kiralamanı
        
    • kiraladılar
        
    • kiralamıştım
        
    Uçaktan inince kredi kartıyla bir araba kiralamış ama almamış. Open Subtitles قام بإستئجار واحدة ببطاقة إئتمان و لكن لم يأتي لأخذها
    Duke, gölde bir kulübe kiralamış ben de yem ve domuz kızartması götürüyorum. Open Subtitles قام "دوك" بإستئجار كوخ في البحيرة، وسأجلب أنا الطُعم و رقائق لحم الخنزير
    Bunun gibi bir hurdayı niye kiraladı? Open Subtitles لماذا قد تقوم بإستئجار قطعة من الخردة كتلك ؟
    Henry Wolf salı gecesi Willard Hotel'e iki fahişe kiraladı. Open Subtitles هنري وولف" قام بإستئجار عاهرتين" في فندق ويلارد ليلة الثلاثاء
    Şehirde kendine bir oda tutmuş. Open Subtitles قامت بإستئجار غرفة لوحدها في المدينة
    O yaz bir ev kiralayıp tüm haftayı kumsalda köprüsü ve hendeği olan kumdan kaleler yaparak geçirdik. Open Subtitles ، قُمنا بإستئجار منزل ذلك الصيف قضينا الأسبوع بأكمله على الشاطيء نبني قلاع من الرمال وجسور مُتحركة وخنادق
    Avukatın olarak, st olmayan çok hızlı bir araba kiralamanı öneriyorum. Open Subtitles بصفتي محاميك، أنصحك بإستئجار سيارة سريعة بدون سقف
    ve kamusal ilişkiler firması kiraladılar ,ABD'de büyük bir kampanya başlattılar. Open Subtitles ولذا، قاموا بإستئجار شركة علاقات عامةِ، لإطلاق حملة ضخمة في الولايات المتّحدةِ،
    Rezil bir durum yoktu. Tüm binayı kiralamıştım. Kimse yoktu. Open Subtitles لم يكن حدثا عاديا لقد قمت بإستئجار المكان بأسره
    Bir yerden oda kiralamış mı bir bakalım. Open Subtitles تأكدي من أنها قامت بإستئجار غرفة في أي مكان
    Ve havaalanında karşılaması için bir araç kiralamış. Open Subtitles وقامت بإستئجار سيارة كي تقلها من المطار
    Glenbrook istasyonundaki parkta beyaz bir minibüs kiralamış. Open Subtitles قام بإستئجار شاحنة صغيرة بيضاء من محطة "غلامبرغ"
    Biletteki ismi kullanan kimse ne araba kiralamış, ne de otele yerleşmiş. Open Subtitles -ليس له أثر. لم يقم أي شخص يحمل الإسم الذي على التذكرة.. بإستئجار سيارة أو الإقامة بفندق.
    Şimdiden yan taraftaki mağazayı kiraladı ve ultrason ve röntgen cihazı için kaparo verdi. Open Subtitles فلقد قامت بالفعل بإستئجار المخزن المجاور لنا ولقد قامت بدفع مقدمات لشراء جهاز للموجات فوق الصوتية والأشعة السينيّة ايضاً
    Yani sen diyorsun ki Betty Sizemore, bizim Betty Sizemore... ..dans etmek için beraber koroya gittiğin mutfakta kocasının kafası yüzülürken seyretmek için birilerini kiraladı? Open Subtitles إذاً أنت تقول أن بيتي سايزمور تلك البريئة ... بيتي سايزمور التي نعرفها جميعاً ... والتي كانت تغني في الجوقة مع ... ... قامت بإستئجار شخص ما لسلخ فروة رأس زوجها بينما كانت تراقب ذلك في المطبخ ؟
    Kovboy Hank'i partime katılması için kiraladı. Open Subtitles قامتة بإستئجار هانك)، راعي البقر) للقدوم الي حفلتي
    Bakıcı tutmuş bile. Open Subtitles قامت بإستئجار جليسة أطفال مسبقاً
    Zor bir atış. Sanırım Sylvan'ı kim tuttuysa onun izlerini kapatmak için ikinci bir tetikçi daha tutmuş. Open Subtitles {\pos(195,225)} تلك رمية صعبة، لذا أعتقد بأنّ من إستأجر (سيلفان) قام بإستئجار قاتل آخر لإخفاء آثاره
    O yaz bir ev kiralayıp tüm haftayı kumsalda köprüsü ve hendeği olan kumdan kaleler yaparak geçirdik. Open Subtitles ، قُمنا بإستئجار منزل ذلك الصيف قضينا الأسبوع بأكمله على الشاطيء نبني قلاع من الرمال وجسور مُتحركة وخنادق
    Düşünüyordum da, bir tekne kiralayıp biraz balık tutarım herhâlde. Open Subtitles وكنت أفكر بإستئجار قارب لهذا اليوم
    Avukatın olarak, hızlı, üstü açık bir araba kiralamanı öneririm. Open Subtitles بصفتي محاميك، أنصحك بإستئجار سيارة سريعة بدون سقف
    - Önceki sahibinden bir arazi kiralamıştım. Open Subtitles -انا قُمت بإستئجار الحقل من المالك السابق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more