Yani, dik duran, sıska kollu garip bir çeşit kertenkele olduğu düşünülebilir. | Open Subtitles | قد تعتقد أنها نوع غريب من السحالي الممدودة الأطراف التي تقف بإستقامة |
Yani olasılıktır ki, kollarını oldukça kısaydı... ve o, dik yürüdü. | Open Subtitles | لذا فمن المحتمل أن أذرعه كانت قصيرة نوعاً ما ويمشي بإستقامة |
dik duran bir hayvan, başını omurgası üstünde tutar, bendeki gibi. | Open Subtitles | الحيوان الذي يمشي بإستقامة يجب أن تكون رأسه أعلى عموده الفقري مثلي أنا |
Bütün dairelerin birbirine bakması yerine Düz manzaralara bakmasını garantilemek için zik-zaklanmaya çalışıldı. | TED | بحيث تكون بشكل متعرج للتأكد من أن كل الشقق تتطلع على نفس المناظر بإستقامة بدلاً من داخل بعضها البعض |
Suç da her zaman sahibine geri döner. Düz dur. Kapa gözlerini. | Open Subtitles | الخطيئة دائما تستدير قف بإستقامة ، أغمض عيناك |
Kingston üçlüsü gibi dosdoğru yaşadım hayatımı. | Open Subtitles | لإني عشت طوال حياتي بإستقامة مثل ثلاثي كينجستون (ثلاثي موسيقي في الخمسينات) |
Siyah kapüşonlu, dosdoğru ilerliyor. | Open Subtitles | قلنسوةٌ سوداء، تمضي بإستقامة. |
Eğer bu benim kocam olsaydı bir daha doğru düzgün yürüyemezdim. | Open Subtitles | إن كان هذا زوجي لن أكون قادرة على المشي بإستقامة مجدداً |
Baba, dik otur, daha dik oturmalısın. | Open Subtitles | أبي, إجلس بإستقامة ,يجب أن تجلس |
Biraz daha dik oturun. | Open Subtitles | جميل جدا، إنتصب بإستقامة قليلا |
Beynimizin, dik olarak yürüyebildiğimiz için geliştiği fikrine inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد أننا نمشي بإستقامة هو السبب في تطور دماغنا - مهلا - |
dik dur ve dön. | Open Subtitles | أقفوا بإستقامة وأنزلوا أيديكم للوراء. |
Koltuğa dik otur. | Open Subtitles | جلسْت بإستقامة على المقعدِ |
Sola dön ve 10 metre kadar Düz ilerle. | Open Subtitles | خذ هذا اليسار، إمشي بإستقامة لحوالي 20 ياردة. |
Böyle Düz tutup yeniden yap. | Open Subtitles | إحمليها بإستقامة هكذا و ثم إفعليها مجدداً |
Kavşağa varıncaya kadar Düz git, sonra sola dön. | Open Subtitles | اذهب بإستقامة حتى تصل إلى تقاطع. |
Düz bir çizgide yürüyemiyorsun. | Open Subtitles | ألا يمكنك ان تمشى بإستقامة.. |
Orada dosdoğru dur. | Open Subtitles | قفي بإستقامة هنا. |
Pusula bize dosdoğru gitmemizi söylüyor. | Open Subtitles | -البوصلة ترشدنا بأنّ نمضي بإستقامة . |
Gerçekten, eğer generalden daha düzgün biri olsaydı onu bulmamız gerçekten zor olurdu. | Open Subtitles | سأتعجب لو وجدت شخصأ بإستقامة بوتويل سنتعب جدا حتى نجدة |
İlk 2 atışımı düzgün hedeflemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أصوب بإستقامة عند أول طلقتين |