Denizcilerin PTSD (travma sonrası stres bozukluğu) yaşamadığını söylerler. | Open Subtitles | قالوا بأن جنود المارينز لايُصابون بإضطراب ما بعد الصدمة |
Annesi öldükten ve babası düzenli olarak zorla Rus ruleti oynattıktan sonra dissosiyatif kimlik bozukluğu teşhisi konmuş. | Open Subtitles | هو ديزموند هولت. الذي شُخِّص بإضطراب الهوية الإنفصامية |
Erkek çocuksanız, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi konma ihtimaliniz dört kat daha fazladır. | TED | و إن كنت طفلاً ذكراً فأنت معرض أربع مرات أكثر ليتم تشخصيك بإضطراب فرط/نقص النشاط |
Doğruyu söyleyeceğim, ninenize hastalık teşhisi kondu. | Open Subtitles | سوف أخبرك الحقيقة إنها مصابة بإضطراب |
Doğruyu söyleyeceğim, ninenize hastalık teşhisi kondu. | Open Subtitles | سوف أخبرك الحقيقة إنها مصابة بإضطراب |
- Size daha önce hiç üreme bozukluğuna dair bir teşhis koyuldu mu? | Open Subtitles | -هل تم تشخيص أصابتكِ بإضطراب تناسلي؟ |
- Hayır. - Size daha önce hiç üreme bozukluğuna dair bir teşhis koyuldu mu? | Open Subtitles | -هل تم تشخيص أصابتكِ بإضطراب تناسلي؟ |
Biz yumuşak bilimler alanında olanların tabiriyle anlatırsak Obsesif Kompulsif Kişilik bozukluğu veya kısaca OCD'si olabilir. | Open Subtitles | ربما قد طور ما نسميه في العلم الناعم بإضطراب الوسواس القهري -أو إضطراب الـ "أو سي " |
Posttravmatik stres bozukluğu geçiriyorsun, tatlım. | Open Subtitles | ياعزيزتي انتي تمري بإضطراب مابعد الصدمة |
Cornrow City'deki çatışmadaki adam Jack Murphy olarak teşhis edilecek travma sonrası stres bozukluğu yaşayan evsiz bir gazi. | Open Subtitles | الرجل الذي أطلق النار في "كورنرو سيتي" سيُعرف بأنه (جاك ميرفي)، جندي مُشرد مصاب بإضطراب ما بعد الصدمة. |