"بإظهار" - Translation from Arabic to Turkish

    • göstermeye
        
    • göstererek
        
    • açığa
        
    Bana biraz saygı göstermeye başlayacak mısın yoksa bir akvaryuma mı yatırım yapmalıyım? Open Subtitles تريد أن تبدأ بإظهار بعض الأحترام أو عليّ أن أستثمر في حوض الأسماك؟
    Bunu yapabileceğimizi düşünmemizin bir nedeni de yunusların da aynı merakla bize ilgi göstermeye başlamalarıdır. TED وأحد الأسباب التي جعلتنا نفكِّر بالقيام بذلك هي أن الدلافين قد بدأت بإظهار الكثير من الفضول اتجاهنا
    Amerikan halkı vatanseverliklerini göstermeye devam ederken gösteriler de tüm ülkeye yayılıyor. Open Subtitles المظاهرات تخرج .. .من جميع أنحاء البلاد .الشعب الأمريكى ,يستمر بإظهار وطنيته...
    Evren bizi, ne kadar inanılmaz derecede ilginç ve sürprizlerle dolu olduğunu göstererek ödüllendirmektedir. TED والعالم يكافئنا بإظهار لنا كيف أنها شيقة ومدهشة بشكل لا يصدق.
    Lakin ona ilk olarak hayatının nasıl kararacağını göstererek işe başlarsanız kurtuluş fırsatı arayacağı için işbirliğine daha yatkın olur. Open Subtitles ولكن إن بدأت بإظهار مدي سوء الأمر له وأن عالمه علي وشك الإنهيار سيبدأ في البحث عن مفتاح للخلاص من هذا المأزق وفي الغالب سيلبي لك طلباتك للنجاة بنفسه
    İnsanın güzelliğini göstererek, Tanrı'nın güzelliğini resmediyoruz. Open Subtitles بإظهار جمال الإنسان ألا نصّف جمال الله؟
    Sakinlerimizden birisinin yeni bir güç açığa çıkarması olabilir. Open Subtitles أيُحتمل قيام أحد مرضانا بإظهار قوى جديدة؟
    Hemşire üniformamla otobüse bindiğimde herkes bana yaralarını göstermeye başlıyor. Open Subtitles فعندما أقود الحافلة بملابس التّمريض، يقوم الجميع بإظهار ندوبهم
    Belirtileri göstermeye başladı bile. Bir ay sonra da olabilir, bu gece de. Open Subtitles لقد بدأ بإظهار الأعضاء يمكن أن يكون بعد شهر، أو الليلة
    Birazcık profesyonel incelik göstermeye ne dersin, tatlım? Open Subtitles ما رأيك بإظهار بعض آداب المهنة يا عزيزتي؟
    Emin değiller, fakat virüs etkisini göstermeye başladı. Open Subtitles ليس هنالك شيءٌ محدد لكن الجراثيم بدأت بإظهار الأعراض
    Karnını doyurup uyuman ve bana biraz minnettarlık göstermeye başlaman gerek. Open Subtitles عليك بالأكل، عليك بالنوم، وعليك البدأ بإظهار قليلاً من التقدير
    Karnini doyurup uyuman ve bana biraz minnettarlik göstermeye baslaman gerek. Open Subtitles عليك بالأكل، عليك بالنوم، وعليك البدأ بإظهار قليلاً من التقدير
    herhangi bir yerde iş bulmak istiyorsan kendine çekidüzen ver, işlerini hakkıyla yap ve gelecekteki muhtemel işverenine biraz saygı göstermeye başla. Open Subtitles ‫فيجدر بك أن تستجمع قواك ‫وتفعل الأشياء بالشكل الصحيح ‫وتبدأ بإظهار بعض الاحترام ‫لصاحب العمل المحتمل في المستقبل
    Tesadüf değil, ayrıca bu yaşta çocukların utangaçlık göstermeye başlamaları negatif değerlendirilen durumlarda ortaya çıkabilir. Örneğin, aynada kendilerine bakmaları ve burunlarında bir işaret fark etmeleri gibi. TED الأمر ليس مصادفةً. لأن الأطفال في هذا العمر يبدأون بإظهار الإحراج في الحالات التي قد تثير تقييمًا سلبيًا، كالنظر إلى نفسهم في المرآة وملاحظة علامة ما على أنوفهم.
    Wilkins'in ölüm nedeniyle ilgili dedikodular olacaktır fakat Rand, gücünü göstererek bu korkuları dindirebilir. Open Subtitles ستنتشر شائعات حول أسباب وفاة "ويلكينز"، لكن على "راند" تبديد هذه المخاوف بإظهار القوة.
    Burada, Pradilla Ortiz bize rüzgarı, duman, mum ateşi ve Doña Juana'nın peçesindeki etkilerini göstererek zorla hayal ettiriyor. Open Subtitles هنا،تجبرنا على تخيل الرياح بإظهار تأثيرها على الدخان (شعلات الشمعة و ستارة دونا (خوانا
    Oğlunun, seni ne kadar sevdiğini göstererek, Mike'a kancanı takmaya çalışıyorsun. Open Subtitles في أعماق (مايك) بإظهار مقدار حبّ إبنه لك.
    Zamanı geldiğinde onlara nazik ve iyiliksever biri olduğunu göstererek onları onurlandırman için. Open Subtitles {\pos(190,230)}بإظهار أنّك ستكونين قائدةً لطيفة و كريمة عندما يحين الوقت.
    Ona gerçekte kim olduğunu göstererek... Open Subtitles بإظهار حقيقتكِ لها
    - Evet, ama yani bastırılmış düşüncelerini ve duygularını bir kere açığa vurunca durdurması zor oluyor. Open Subtitles نعم, لكن كما تعلم عندما تبدأ بإظهار أعمق أفكارك ومشاعرك يكون من الصعب إيقافها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more