"بإقامة" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmayı
• yapmamıza
• partisi

Seneye, gelecek yaz, ev sahipliği yapmayı umduğum şey; tarihteki en büyük ve en iyi aile toplantısı.
السنة القادمة ، الصيف القادم سأقوم بإقامة ما آمل أن يكون أكبر و أفضل اجتماع عائلي في التاريخ

Ayrıca senin bu büyümeye karşı olan yerel kuruluşlarla iş yapmayı başardığını da biliyorum.
وأعرف أيضاً أنك قمت بنجاح بإقامة علاقات عمل معها ومع قبائل عالمية أخرى تقاوم التنمية عادة.

Islak tişört yarışması yapmayı düşündün mü çünkü asıl bunu yaparsan gelirler.
هل سبق أن فكرت بإقامة مسابقة الفانلات الرطبة ستجلب لنا المزيد من الزبائن الذكور؟

The Triad, ki Mafya gibidirler... kumiteyi bu kez burada yapmamıza izin verdi.
منظمة"الترياد"مـثل المافيا وقد سمحت لنا بإقامة مباريات "الكوميت"

Bu olağanüstü partiyi yapmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler.
شكراً لسماحكي لنا بإقامة تلك الحفلة هنا

Önce bir hoşça kal partisi vermem izin verebilirdiniz. Hiç yemeğe gelmediniz, biliyorsunuz.
يمكن أن تأذني لي بإقامة حفلة، كما تعلمين، لم تأتوا لتناول العشاء قط

Seninle seks yapmayı düşünmeden duramıyorum.
لا استطيع التوقف عن التفكير بإقامة علاقة معك

Arkadaşlarınla içtikten sonra gecenin bir saatinde eve gelip tavşanlar gibi seks yapmayı bekleyemezsin.
لا يمكنك الرجوع إلى البيت في ساعات مُتأخرة من الليل... بعد أن تشرب مع أصدقائك... وبعدها تتوقع بإقامة علاقة...

Sanırım gitmeden hemen önce benimle seks yapmayı çok istediğini söyleyecektin.
أعتقد أنك كنت تتحدثين للتو عن... رغبتك بإقامة علاقة معي؟

- Birkaç oral yapmayı düşünüyorum.
إنني أفكر بإقامة بعض العلاقات.

Basın toplantısı yapmayı bile düşünüyordum.
كنت أفكر حتى بإقامة مؤتمر صحفي

Suyun üstünde büyük bir etkinlik yapmayı düşünüyorduk.
كنّا نفكّر بإقامة حدث كبير على المياه.

Teknik olarak kraliyetten falan olduğumuzun farkındayım ama Büyülü Orman'daki kalenizde, ya da Vegas'taki Excalibur'da yapmayı düşünmüyorsak istediğin şeyi bulacağımızı pek sanmıyorum.
لكنْ ما لَمْ ترغب بإقامة زفاف مخصّص في قلعتك في الغابة المسحورة... أو فندق "إكسكالبر" في "فيغاس" مثلاً فلا أظنّنا سنجد ما تبحث عنه

The Triad, ki Mafya gibidirler... kumiteyi bu kez burada yapmamıza izin verdi.
قوى الجريمة المنظمة الصينية مثل المافيا... سمحت لنا هذه المرة... بإقامة مسابقة الـ(كوميتيه) هنا

Saat yedi gibi sana ufak bir veda partisi vermeyi düşündük.
فكرنا بإقامة حفلة وداع لك حوالي الساعة 7

Şimdi, insanların, belki de gelmiş geçmiş en destansı liseli partisi dedikleri partiyi veren Pasadenalı gençle canlı bağlantı yapacağız.
الذي لفت الإنتباه مؤخراً بإقامة ما يدعوه الناس ما لعله أكثر الحفلات ملحميه في تاريخ المدارس