Tavanı dizayn etmek için ilginç bir yol, Tanrı'nın hayatı yaratmasıyla başlayıp bir adamın ahırda körkütük sarhoş olmasıyla biten. | TED | إنها لطريقة مثيرة للفضول أن تصمم السقف، يبدأ الآن بإله يخلق الحياة، و ينتهي برجل ثمل داخل مخزن. |
Kefaret ve yeniden diriliş gibi gizemleri olan bir Tanrı'ya inanmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن مهتماً بإله كانت خفاياه خلاص البشر والبعث. منذ أن كان مُجرد طفل، سمع ما أطلق عليه |
Hepimiz kardeşiz, gerçekten, ...her renkten ve ırktan, aynı Tanrı'ya ve insanlığa inanan insanlar. | Open Subtitles | .. و كنا كلنا أخوة . بحق ، ناس من مختلف الألوان و الأجناس . يؤمنون بإله و احد, فى وحدة إنسانية واحدة |
Varlığına inanmadığım bir tanrıya yemin edemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيع الحلفان بإله لا أؤمن بوجوده |
Amerikalıların çoğu tanrıya inanır. Semptomları ne? | Open Subtitles | معظم الأمريكيين يؤمنون بإله شخصي ما أعراضه؟ |
Sadece beni istemedi. Sen de bir tanrıya, ...ya da birine inanıyor olmalısın. | Open Subtitles | لم يردني أنا فقط لذا، يجب أن تكون مؤمنا بإله ما |
Biz Amerika'da İnterpol'ü polislerin bir çeşit Tanrısı gibi görerek büyüdük. | Open Subtitles | نحن كبرنا في أمريكيا نعتقد ان الإنتربول اشبه بإله الشرطة اتفهمني؟ |
Hepimiz kardeşiz, gerçekten her renkten ve ırktan, aynı Tanrı'ya ve insanlığa inanan insanlar. | Open Subtitles | .. و كنا كلنا أخوة . بحق ، ناس من مختلف الألوان و الأجناس . يؤمنون بإله و احد, فى وحدة إنسانية واحدة |
Elbette, birisi sadece tek Tanrı'ya inanan insanlardan ne bekleyebilir ki? | Open Subtitles | بالطبع، ما الذي يتوقعه المرء من قوم يؤمنون بإله واحد؟ |
Tek bir gerçek Tanrı'ya inanıyorlar ya da öyle bir şeyler. | Open Subtitles | إنهم يؤمنون بإله واحد حقيقى أو شيئاً ما كهذا |
Belki Tanrı'ya inanmak bir hataydı. | Open Subtitles | ربما الايمان بإله كان خطأ لا إله إلا الله |
Saylon Tanrı'sını düşündüğünde, garip geliyor sana Tanrı'dan bahsettiler değil mi? | Open Subtitles | يبدو غريباً عندما تفكر بإله السيلونز لقد أخبروك عن الإله , أليس كذلك؟ |
Demek Tanrı'ya inanmayan adamın geçirdiği kalp krizi, kalp krizi değilmiş. | Open Subtitles | إذاً فرجل الإله الذي لا يؤمن بإله قد أصيبَ بأزمةٍ قلبيّة لم تكن أزمةً قلبيّة |
Yunan mitolojisinde bu güce bir Tanrı hükmediyordu Zeus. | Open Subtitles | في الأساطير اليونانية هذه القدرة خاصة بإله واحد زيوس |
Babam bana insana vurmanın bir tanrıya yakışmıyacağına öğretti. | Open Subtitles | علمني والدي بأنه غير لائق بإله ان يضرب بشرياً |
Hatta eminim ki bazıları tanrıya bile inanıyordur. | Open Subtitles | وأنا متأكده بأنّ بعضهم يؤمن بإله |
Muhammed ve kalan takipçileri üzerinde, tek bir tanrıya inanç mesajlarına gölge düşürmeye, Kureyşlilere teslim olmalarını sağlamaya veya en azından onların taptığı bazı tanrıları kabul etmeye yönelik sıkı bir baskı vardı. | Open Subtitles | هناك الآن ضغط هائل على محمد وأتباعه الباقون لتقديم تنازلات عن دعوتهم للايمان بإله واحد فقط والإستسلام لقريش أَو على الأقل قُبول بعض من الآلهة التى يعبدوها |
Ve, tıpkı onlar gibi, bende iyi ve adil olan tanrıya inanıyorum. | Open Subtitles | ومثلهم، مازلت أؤمن بإله عادل وخيّر |
Tekbir tanrıya inanırız. | Open Subtitles | نؤمن بإله واحد، |
Kuzeyli olan benim tanrıya inanmam, güneyli ajanınsa inanmaması çok ironik. | Open Subtitles | لقد آمنت بإلهي عندما غادرت "كوريا الشمالية ولكن العميل الجنوبي لا يؤمن بإله ! |
Bay Gagaoğlu bile Rüzgar Tanrısı gibi bir şeye inanıyordur. | Open Subtitles | أقصد, حتيمستربيكنتونيؤمن. بإله رياح من نوعاً ما |
Güneş Tanrısı, Hey. | Open Subtitles | مرحباً ، بإله الشمس |