| Bedava yapabileceğim bir iş için para alacaktım. | Open Subtitles | كنت في الحقيقة سأؤجر على عملٍ كان بإمكاني القيام به مجاناً |
| Şu an yapabileceğim milyonlarca iş var. | Open Subtitles | هناك مليون أمر آخر بإمكاني القيام بها حالاً. |
| Beyler, bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | يارفاق لست واثقا إن كان بإمكاني القيام بهذا |
| Sadece sana neler yapabileceğimi göstermek istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ أن أُريك ما بإمكاني القيام بفعله. |
| Gerçekten istediğimde küçük şeyler yapabiliyorum. | Open Subtitles | نعم، بإمكاني القيام ببعض الأمور البسيطة عندما أريد |
| Bunu yapabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّ بإمكاني القيام بذلك. |
| Dünyadaki herkes bize güveniyor. Bu iş çok zor görünüyor baba. yapabilir miyim, bilemiyorum. | Open Subtitles | هذا يبدو صعباً يا أبي لا أدري إن كان بإمكاني القيام به |
| Asla benim yapabileceğim şeyleri yapamaz. | Open Subtitles | لم يُخلق لفعل الأمور التي بإمكاني القيام بها. |
| yapabileceğim bir şey var mı bakmaya gelmiştim. | Open Subtitles | لقد أتيت لأرى إن كان بإمكاني القيام بشيء |
| Daha iyi hissetmen için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك أيّ شيء بإمكاني القيام به لجعل أفضل حالٍ؟ |
| yapabileceğim başka bir şey varsa, haber verin. | Open Subtitles | اعلميني لو كان هناك أيّ شيءٍ آخر بإمكاني القيام به. |
| Ama yapabileceğim şey hayatının sonun dek onu hapse tıkabilirim. | Open Subtitles | لكن ما بإمكاني القيام به هو وضعه في السجن لبقيّة حياته. |
| Sorun da o işte. yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم, هذا ما في الامر لا اظن انه بإمكاني القيام بذلك |
| Artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | . لا أعتقد بأنه بإمكاني القيام بهذا بعد الأن |
| Ancak işbirliği yapmazsan, neler yapabileceğimi sana göstermek istedim. | Open Subtitles | و لكن أردت أن أريك الذي بإمكاني القيام به في حالة عدم تعاونك معي. |
| Orada hakikaten iyi iş yapabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه بإمكاني القيام بعمل جيد حقا ًهناك |
| Çoğu zaman küçük şeyler yapabiliyorum. | Open Subtitles | بإمكاني القيام بأشياء بسيطة معظم الأوقات |
| Ama hâlâ sihir numaraları yapabiliyorum. | Open Subtitles | -لكن لا يزال بإمكاني القيام بالخدع السحرية |
| Bunu yapabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لستُ مُتأكّداً أنّ بإمكاني القيام بذلك. |
| Bunu yapabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | -لستُ مُتأكد من ان بإمكاني القيام بذلك . |
| Acaba ben yapabilir miyim? | Open Subtitles | أتساءل إذا كان بإمكاني القيام بهذا العمل. |
| Ama bir şeyler yapabilirdim. Biraz daha erken gelebilirdim. | Open Subtitles | ولكن كان بإمكاني القيام بشيء كان بإمكاني الوصول بوقت مبكرّ أكثر |
| İşi yapabilecek bile olsam, bunu nasıl anlatacağım? | Open Subtitles | كيف سأعرف إن كان بإمكاني القيام بالمهمة ؟ |