"بإمكاني سماع" - Translation from Arabic to Turkish

    • duyabiliyorum
        
    • duyabiliyordum
        
    • şarkısını
        
    • duyuyordum
        
    Fakat 21 yaşımdan beri renkleri görmek yerine onları duyabiliyorum. TED لكن، منذ سن الحادية والعشرين، فإنه بدلًا من رؤية اللون، أصبح بإمكاني سماع اللون.
    Çünkü kalp atışlarını duyabiliyorum ve oldukça sakinler. Open Subtitles لأن بإمكاني سماع نبض قلبك مستقراً تماماً
    İşitme cihazı olmasa bile her dediğini duyabiliyorum. Open Subtitles حتى بدون سماعة اذن بإمكاني سماع كل ماتقوله
    Arkamda Chance'in silahının mücahitlerin üzerine kurşun saçtığını duyabiliyordum. Open Subtitles كان بإمكاني سماع شانس وإطلاقه بــ 240 يطلق بكم كبير من الرصاص على المجاهدين
    Arka odada çığlıklarını duyabiliyordum. Open Subtitles كان بإمكاني سماع صراخه في الغرفة الخلفية.
    Kurbağanın şarkısını... duyuyorum. Open Subtitles بإمكاني سماع الضفدع الصغير يغنّي أغنيته الجميلة القصيرة
    Sanki orada bir tür geçiş vardı ve ben de arkasından gelen sesleri duyuyordum. Open Subtitles وكان بإمكاني سماع الضجة القادمة من ورائها مثل صوت تحطم الخشب و الشعاع
    Şu an yakınınızdan geçen tren sesini duyabiliyorum. Open Subtitles حسناً، بإمكاني سماع الصافرة تتجاوزكَ الآن
    Ben sevdiğim herkesi katlederken... O şeyin güldüğünü hala duyabiliyorum... Open Subtitles لازال بإمكاني سماع ذلك الشيء يضحك بينما كنت أذبح كل أحبائي
    Kaputa çarpan vücudunun sesini hala duyabiliyorum. Open Subtitles لا زال بإمكاني سماع صوت جسده يضرب غطاء مُحرّك سيّارتي.
    İşler kötü. Trenin hattan geliş sesini duyabiliyorum. Open Subtitles غير جيّد، إنّ بإمكاني سماع القطار قادم على الخط.
    Artık eskiden duyamadığım şeyleri duyabiliyorum. Open Subtitles وبات بإمكاني سماع ما لم أسمعهُ من قبل
    Hala düşüncelerini duyabiliyorum. Open Subtitles ما زال بإمكاني سماع أفكارها
    Üzüntünün şarkısını duyabiliyorum. Open Subtitles بإمكاني سماع أغنية تعاستكِ
    Ben her seyi duyabiliyorum. Open Subtitles إنّ بإمكاني سماع كلّ شيءٍ.
    Ama pencereden dışarıdaki matkabın şehir gürültüsünü bölen sesini duyabiliyordum... Open Subtitles لكن بخارج النوافذ بإمكاني سماع صوت آلات الحفر العالية تفكّك المدينة
    - Yatak odasında seslerini duyabiliyordum. Open Subtitles كان بإمكاني سماع صوتهم من غرفتها.
    Kapısına kadar yürüdüm. İçerideki müziği duyabiliyordum. Open Subtitles أنا وصلتُ إلى بيته وكان بإمكاني" "سماع الموسيقى بالداخل
    Ama olanları duyabiliyordum. Open Subtitles لكن ما زال بإمكاني سماع أمور.
    Momoko'nun şarkısını duyuyorum. Open Subtitles بإمكاني سماع موموكو -بإمكاني سماع موموكو تغني أغنيتها الجميلة القصيرة
    Gerçekten paslıydın. Seni geminin diğer ucundan duyuyordum. Open Subtitles أعني، صدأ للغاية، بإمكاني سماع صوتك في كل مكان من المحطة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more