"بإيجاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • kısaca
        
    • Özetle
        
    • Özet olarak
        
    Ve sanırım doğam gereği, ben izleyici veya araştırmacı değil de yapan bir insanım, fikirler ve eylem arasındaki bu uçurum, bu ayrılığı kısaca keşfetmeye çalışacağım. TED وفي طبيعتي، أعتقد أنني أحب فعل الأشياء أكثر من كوني متفرجًا أو متأملًا لها، وذلك الانقسام، الخليج ما بين الأفكار والأفعال التي تجعلني أحاول واستكشف بإيجاز.
    Ancak bunların hepsinin nasıl mümkün olduğunu göstermeden önce, kısaca bilim eğitimi kalitesini geliştirmenin neden hayati derecede önemli olduğunu konuşalım. TED ولكن قبل أن أريكم كيف أن كل هذا ممكن، دعونا نتحدث بإيجاز لماذا تطويرجودة تعليم العلوم هو في غاية الأهمية.
    Delice. kısaca yenililik döngülerinden, gelişen şeylerden, yüksek aktivitede çalışan ve sonra kullanım dışı kalıp, yeni birşeylerle değiştirilen şeylerden bahsetmek istiyorum. TED جنون. التكلم بإيجاز حول دورات الإختراع, الأشياء التي تزدهر, حينما تكون فعّالة جدا و تموت حينما تستبدل بشيء آخر.
    Özetle, bildiğiniz gibi binlerce uygulaması olan bir sistemimiz var. Open Subtitles بإيجاز ، و كما تعلمون لدينا نظام بيئي مؤلف من مئات آلاف التطبيقات في هذه المرحلة
    Özet olarak şöyle diyor: "Amerikan halkı, giderek içine kapanıyor. Open Subtitles حسنا، بإيجاز قال... "أن الشعب الأمريكي يتحول للغضب"
    - ...bulgularını kısaca özetlemek istiyorum. - Devam edin. Open Subtitles أود أن ألخص بإيجاز النتائج التي توصلوا إليها تابع
    Herzaman eğlenmeyi istiyorsun Auistin, sen kısaca busun. Open Subtitles دائماً تنتظر لتحظى بالمرح، هذا أنت بإيجاز
    kısaca cevaplamanı istiyorum, ve doğru şekilde. Open Subtitles انا اتوقع منك ان تجيب عليها بإيجاز وبدقة
    Sen de tüm medyumların sahtekar olduğunu kısaca anlatan bir kitap okumaya razı mısın? Open Subtitles أترغبين بقراءة كتاب يشرح بإيجاز عن حقيقة العرافين المخادعين؟
    Bize Banks'in cinayet duruşmasını kısaca anlatabilir misiniz? Open Subtitles يمكن أن تحدث لنا بإيجاز عن الشروع في القتل البنوك؟
    VV: Rica ederim. (Alkış) Çok kısaca, size bunun nasıl yapıldığını açıklayacağım, çünkü işin asıl ilginç yanı burası. TED ت ت: نعم. (تصفيق) لذا، بإيجاز شديد، فقط سأوضح لك كيف يتم ذلك، لأن هذا الجزء أكثر إثارة للاهتمام.
    Ancak böyle yapabilirsiniz, kısaca ve amaca doğru. Open Subtitles يمكنك أن تكمل, بإيجاز و في صلب الموضوع
    Buna göre, kısaca anlatmak gerekirse, elektron, proton ve gravitonlar gibi, bildiğimiz her atomaltı parçacığın ayrıca, çok daha ağır bir eşi olan ve Open Subtitles هذا تنبؤ رئسيى لـ"نظرية الخيط". وتقول بإيجاز , أنّ لكل جزىء ذرى فرعى نألفه,
    Ekonomik durumumuzdan kısaca söz etmek istiyorum. Open Subtitles أود أن أتكلم بإيجاز حول حالة اقتصادنا
    Tüm hafta sonunu sana kısaca özetleyeceğim. Open Subtitles سوف أذكر لكم بإيجاز الملخص الكامل
    Ne olduğunu kısaca açıklayacağım. TED سأشرح بإيجاز ما هذا.
    kısaca bizim problemimiz: Open Subtitles مشكلتنا بإيجاز:
    Tüm kapitalizm modeli senin ve benim iş yaptiğimız ekonomi modeli, ki bu hala da iş yapmakta olduğumuz model büyük olasalıkla Milton Friedman'ın daha Özetle etrafında kuruldu. TED النموذج الرأسمالي بأكمله والنموذج الاقتصادي الذي مارسنا فيه الأعمال، وفي الواقع، لازلنا نمارس في ظله الأعمال، أسس حول ما حدده ميلتون فريدمان بإيجاز كبير.
    Özetle evet. Open Subtitles -مُصرّح به بإيجاز
    Özetle, gerçek bu. Open Subtitles بإيجاز ..
    Özet olarak evet. Open Subtitles بإيجاز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more