- Burası onların bölgesi ve bizi sağ bırakıp mutlu mesut yaşamamıza izin vermelerine inanmak inanç değildir. | Open Subtitles | هذه أرضهم و أنت تعتقد بأنهم سيدعوننا نعيشُ هنا بساعدة للأبد بعد ذلك إنه ليس بإيمان. |
Belki senin benim rüyamız değil ama bu amaç doğrultusunda büyük bir inanç ve konsantrasyonla ilerliyor. | Open Subtitles | قد لا يكون حلمي، ولاحلمك... ولكنه يسعى إليه بإيمان وتركيز |
Ben yanlış inanç ile aşka hazır değilim. | Open Subtitles | لست مستعد للمجازفه بإيمان زائف. |
Kutsal ayinlerde. Eğer biz inanç içinde, sevgi içinde ve birbirimize yardım ederek yaşarsak hiç kimsenin adaletinden korkmamıza gerek yok. | Open Subtitles | ، إذا عشنا المكتوب بإيمان.. |
İnanç karşılar. | Open Subtitles | نطمئن عليه بإيمان |
Çok inanç sahibiymişsin adamım. | Open Subtitles | إنك تتحلى بإيمان رهيب يا صاح. |