"بإِنَّهُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu kadar
        
    • İşte bu
        
    • Hepsi bu
        
    • Bu o
        
    • İşte böyle
        
    • Yeter
        
    Bu kadar kan akmasına rağmen kan kaybından ölmedi, değil mi? Open Subtitles كُلّ ذلك الدمِّ، ورغم بإِنَّهُ لَمْ مُتْ من exsanguination، أليس كذلك؟
    Erkekler niye bir şekilde kadınların mağdur olduğuna Bu kadar kolay inanıyor? Open Subtitles بإِنَّهُ ذلك الرجالِ يَعتقدونَ لذا بسهولة التي الإمرأة هَلْ بطريقةٍ ما يَجِبُ أَنْ تَكُونَ الضحيّةَ؟
    Ya da altı, işte bu. Open Subtitles أَو ستّة. أَو ستّة، ستّة، بإِنَّهُ.
    İşte bu, final masası oluştu. Open Subtitles بإِنَّهُ. وَصلنَا منضدتَنا النهائيةَ.
    Bu özel anlaşmaya göre Hepsi bu. Open Subtitles بالنسبة إلى هذا .الترتيب المعيّن بإِنَّهُ.
    Evet, Bu o. Open Subtitles نعم، بإِنَّهُ. بإِنَّهُ.
    - İşte böyle, böyle, böyle. Open Subtitles بإِنَّهُ بإِنَّهُ.
    Yeter, bak ben de sana sistemi eski haline getirip verdiğim işi yapmanı söylüyorum. Open Subtitles لا نظرةَ، أُخبرُ أنت لإعادة الشبكةِ إلى الطريقِ بإِنَّهُ ويَعمَلُ الشغل الذي إستأجرتُك لتَعمَلُ.
    iSTE Bu kadar, COCUKLAR. Open Subtitles حَسناً، بإِنَّهُ، أولاد. بإِنَّهُ.
    "Bana light mayonez yedirtiyor." Bu kadar. Open Subtitles "جَعلتْني أَنْقلُ لإضَاْءة mayo." بإِنَّهُ!
    Tamam, Deviren, Bu kadar. Open Subtitles يَذكي: الموافقة، قطرات، بإِنَّهُ.
    Bugünlük Bu kadar millet. Open Subtitles بإِنَّهُ لليوم.
    Bugünlük Bu kadar. Open Subtitles بإِنَّهُ لليوم.
    Pekala, Bu kadar. Open Subtitles حَسَناً، بإِنَّهُ. بإِنَّهُ.
    İşte bu yüzden Palermo'daymış bir gölge gibi Jimmy'nin peşinde. Open Subtitles لِهذا هو في Palermo، بإِنَّهُ يُظلّلُ جيمي.
    İşte bu, ben yalnızım. Open Subtitles أَنا لوحده. بإِنَّهُ.
    Haydi, işte Bu kadar. Open Subtitles تعال، بإِنَّهُ.
    Yani ara sıra küçük bir sigara içmek hoşuma gider, ama Hepsi bu. Open Subtitles أَعْني، أَحْبُّ تَدْخين a قليلاً سترة من وَقتٍ لآخَرَ، لكن بإِنَّهُ.
    Bayan Willows, o cesedi çaldım, izinsiz olarak bir eve girdim, ama Hepsi bu. Open Subtitles الآنسة. الصفصاف، سَرقتُ a جثّة وأنا تَجاوزتُ، لكن بإِنَّهُ.
    Beni terk etti. Hepsi bu. Open Subtitles هي فقط تَركتْني، بإِنَّهُ.
    Görüntüsünü değiştirmiş. Ama Bu o. Open Subtitles غيّرَ نظرتَه، لكن بإِنَّهُ.
    -İşte bu, o genizsi sesiyle. Open Subtitles بإِنَّهُ! بالصوتِ الأنفيِ.
    İşte böyle. Open Subtitles بإِنَّهُ.
    Yeter. Open Subtitles حَسناً، بإِنَّهُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more