| Bu kadar kan akmasına rağmen kan kaybından ölmedi, değil mi? | Open Subtitles | كُلّ ذلك الدمِّ، ورغم بإِنَّهُ لَمْ مُتْ من exsanguination، أليس كذلك؟ |
| Erkekler niye bir şekilde kadınların mağdur olduğuna Bu kadar kolay inanıyor? | Open Subtitles | بإِنَّهُ ذلك الرجالِ يَعتقدونَ لذا بسهولة التي الإمرأة هَلْ بطريقةٍ ما يَجِبُ أَنْ تَكُونَ الضحيّةَ؟ |
| Ya da altı, işte bu. | Open Subtitles | أَو ستّة. أَو ستّة، ستّة، بإِنَّهُ. |
| İşte bu, final masası oluştu. | Open Subtitles | بإِنَّهُ. وَصلنَا منضدتَنا النهائيةَ. |
| Bu özel anlaşmaya göre Hepsi bu. | Open Subtitles | بالنسبة إلى هذا .الترتيب المعيّن بإِنَّهُ. |
| Evet, Bu o. | Open Subtitles | نعم، بإِنَّهُ. بإِنَّهُ. |
| - İşte böyle, böyle, böyle. | Open Subtitles | بإِنَّهُ بإِنَّهُ. |
| Yeter, bak ben de sana sistemi eski haline getirip verdiğim işi yapmanı söylüyorum. | Open Subtitles | لا نظرةَ، أُخبرُ أنت لإعادة الشبكةِ إلى الطريقِ بإِنَّهُ ويَعمَلُ الشغل الذي إستأجرتُك لتَعمَلُ. |
| iSTE Bu kadar, COCUKLAR. | Open Subtitles | حَسناً، بإِنَّهُ، أولاد. بإِنَّهُ. |
| "Bana light mayonez yedirtiyor." Bu kadar. | Open Subtitles | "جَعلتْني أَنْقلُ لإضَاْءة mayo." بإِنَّهُ! |
| Tamam, Deviren, Bu kadar. | Open Subtitles | يَذكي: الموافقة، قطرات، بإِنَّهُ. |
| Bugünlük Bu kadar millet. | Open Subtitles | بإِنَّهُ لليوم. |
| Bugünlük Bu kadar. | Open Subtitles | بإِنَّهُ لليوم. |
| Pekala, Bu kadar. | Open Subtitles | حَسَناً، بإِنَّهُ. بإِنَّهُ. |
| İşte bu yüzden Palermo'daymış bir gölge gibi Jimmy'nin peşinde. | Open Subtitles | لِهذا هو في Palermo، بإِنَّهُ يُظلّلُ جيمي. |
| İşte bu, ben yalnızım. | Open Subtitles | أَنا لوحده. بإِنَّهُ. |
| Haydi, işte Bu kadar. | Open Subtitles | تعال، بإِنَّهُ. |
| Yani ara sıra küçük bir sigara içmek hoşuma gider, ama Hepsi bu. | Open Subtitles | أَعْني، أَحْبُّ تَدْخين a قليلاً سترة من وَقتٍ لآخَرَ، لكن بإِنَّهُ. |
| Bayan Willows, o cesedi çaldım, izinsiz olarak bir eve girdim, ama Hepsi bu. | Open Subtitles | الآنسة. الصفصاف، سَرقتُ a جثّة وأنا تَجاوزتُ، لكن بإِنَّهُ. |
| Beni terk etti. Hepsi bu. | Open Subtitles | هي فقط تَركتْني، بإِنَّهُ. |
| Görüntüsünü değiştirmiş. Ama Bu o. | Open Subtitles | غيّرَ نظرتَه، لكن بإِنَّهُ. |
| -İşte bu, o genizsi sesiyle. | Open Subtitles | بإِنَّهُ! بالصوتِ الأنفيِ. |
| İşte böyle. | Open Subtitles | بإِنَّهُ. |
| Yeter. | Open Subtitles | حَسناً، بإِنَّهُ. |