Alt katta, merdivenlerde bayılmış. | Open Subtitles | حسناً ، أصابتها وعكة صحية فى بئر السلم بالأسفل |
Evet merdivenlerde küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | نعم ، هناك بنت صغيرة في بئر السلم |
Biri bana saldırdı, merdivenlerden aşağı itti, ve beni kelepçeledi. | Open Subtitles | دفعنى شخص الى بئر السلم ، واعتدى علي ، وقيدني |
merdivenlerden güneye doğru mu gittin yoksa kuzey yolunu mu takip ettin? | Open Subtitles | هل سلكتي الطريق الجنوبي عبر بئر السلم... أم الطريق الشمالي من القاعة الرئيسية؟ |
merdiven başında yanındaydım hastan için ağladığında. | Open Subtitles | لقد كنت هناك فى بئر السلم عندما بكيتى على مريضك |
Artık merdiven boşluğuna kamera sallamayın. | Open Subtitles | لا مزيد من الكاميرات الملقاه حول بئر السلم. |
Hiçbir zaman o merdivenlerde bulunmadım. | Open Subtitles | لم أكن مطلقا فى بئر السلم |
Ondan çok korktuğun için mi onu merdivenlerden aşağı ittin? | Open Subtitles | كنت خائف منها لذلك دفعتها الى بئر السلم |
Fakat, başka bir adam merdivenlerden inip arabasına giderken Noel Baba'yı görmüş. | Open Subtitles | ولكن... كان هناك رجلاً آخر خارجاً من بئر السلم هذا... متجهاً صوب سيارته، ورأى "سانتا"... |
merdiven boşluğuna baktım. Temiz. | Open Subtitles | نعم، تفقدت بئر السلم إنه خال |
Kuzey merdiven boşluğunda, Alt Kat B. | Open Subtitles | (إنه في بئر السلم الشمالي في المستوى الفرعي (بي |
İşteyken biri beni merdiven boşluğuna itti. | Open Subtitles | قفزت في بئر السلم في العمل |