Kızlarının fahişe olmasını planlamışlar resmen. | Open Subtitles | وكأنهما خططا أن تكون طفلتهما من بائعات الهوى |
Bire dokuz bahse varım, aylık çektiği para bir fahişe içindi. | Open Subtitles | السحب النقدي كلّ شهر كان لأجل بائعات الهوى. |
Orospu partilerinden de iş çıkabilir. | Open Subtitles | قد يرشدنا ذلك إلى شيء بشأن حفلات بائعات الهوى أيضاً |
Orospu partilerinden de iş çıkabilir. | Open Subtitles | قد يرشدنا ذلك إلى شيء بشأن حفلات بائعات الهوى أيضاً |
Fahişeler olmaz dedim, değil mi? | Open Subtitles | لا أريد بائعات الهوى , أليس كذلك؟ |
Fahişelere hemen cevap yazman gerekmez. | Open Subtitles | كما تعلم ، لا يتوجب عليك إعادة مراسلة بائعات الهوى مباشرة يمكنهن الإنتظار |
Umarım New York fahişeleri o hastalıklı aletinin tadını çıkarıyordur. | Open Subtitles | أحقاً؟ وآمل أن تستمتع بائعات الهوى في "نيويورك" بجسمك المريض |
Adamların... Çinli fahişelerden gelen hasılatı da toplayacak. | Open Subtitles | سيجني رجالك الأرباح إضافة إلى عائدات بائعات الهوى الصينيات |
Tamam, belki biraz korumaya çalışıyorum fakat Woody Allen'in fahişe koruması tarzında değil. | Open Subtitles | حسناً, ربما أنني أحاول انقاذهم قليلاً ولكن ليس كطريقة "وودي آلين" في انقاذ بائعات الهوى |
Daha çok boyun, daha çok fahişe ve daha çok muhallebi! | Open Subtitles | ومزيد من الأعناق، ومزيد من بائعات الهوى |
Orospu partileri. Varlıklı adamlar denenler. | Open Subtitles | حفلات بائعات الهوى "وما تسميه بـ"الرجال الأثرياء |
Orospu partileri. Varlıklı adamlar denenler. | Open Subtitles | حفلات بائعات الهوى "وما تسميه بـ"الرجال الأثرياء |
Fahişeler her gün dayak yiyor. | TED | ان بائعات الهوى يضربن كل يوم |
Fahişeler sıkılır mı dersin? | Open Subtitles | {\pos(192,210)} هل تعتقد أن بائعات الهوى يصبن بالملل؟ |
Woodrugh, Fahişelere gidip Irina'yı ara. | Open Subtitles | وودرو), حقق مع بائعات الهوى) (للبحث عن (إرينا |
Bu aralar biraz kesat ama şükür ki evin borcu bitti emekli maaşım garanti ve fahişeleri bıraktım. | Open Subtitles | لا بأس به, كان بطيئاً قليلاً و لكن لحسن الحظ المنزل مُلك لي و حسابي التقاعدي يتم تمويله كما أنني تخليت عن بائعات الهوى الأن |
Oraya fahişeleri götürüyordu. | Open Subtitles | هناك حيث كان يقابل بائعات الهوى. |
Tüm bildiğim, sen de fahişelerden kendi payına düşeni alıyorsun fazlası da varmış. | Open Subtitles | على قدر ما أعلم ، أنّكَ تلوذ قليلاً بمقابلة بائعات الهوى. بعضٌ من ذلك إذن. |