Ve sanırım bundan sonra kapısını kilitli bulmayacaksınız. | Open Subtitles | و من الآن أنا على ثقة أنك ستجد بابها مفتوحاً. |
Sadece onun kapısını çağırıp, onu evine göndereceğiz. | Open Subtitles | كل ما علينا هو إحضار بابها وإعادتها للمنزل |
Ama sen şarkı söylemeden kapıyı açamayacaksın. | Open Subtitles | ولكن لا تستطيع ان تفتح بابها دون ان تغني |
Peki merdivenlerden çıkarken ikinci katta kapısı açık bir dairede, iki boyacıyı ya da en az bir, fark etmiş miydiniz? | Open Subtitles | عندما كنت تصعد الدرج, هل لاحظت أن هناك شقة بابها مفتوح في الدور الثاني, ألم ترى عمالا كانو يدهنون هناك؟ |
kapısına dayanıp onu yemeğe davet etmek ve seni seviyorum demek dışında. | Open Subtitles | غير انى ذهبت لحد بابها و دعوتها للعشاء و اخبرتها أنى احبها |
Nişan yüzüğüyle beraber kapısının önünde duruyordu. | Open Subtitles | وهو يقف هناك في الجبهة من بابها مع خاتم الخطوبة. |
Komşular ön kapının açık olduğunu fark etmiş ve içeride cesedini bulmuşlar. | Open Subtitles | رأى الجيران بابها الأمامي مفتوحا و اكتشفوا الجثة |
4 gün önce, Michelle Colucci... bu el ilanını kapısında bulmuş. | Open Subtitles | قبل 4 ايام ميشيل كولتشي وجدت هذا الاعلان على بابها الامامي |
..kapısını çal ve o kadının kalbini kır. | Open Subtitles | اولفيا بيترسن, هيا اقرع بابها و حطم قلبها الضئيل |
Gidip kapısını çalıp onu yere yatıramayız anladın mı dediğimi? | Open Subtitles | لا يمكننا طرق بابها وطرحها أرضاً، فهمت قصدي؟ |
Hepsi unutur. Çok güzel bir cadı. kapısını bolca büyücü aşındıracaktır nasılsa. | Open Subtitles | إنها ساحرة جميلة و صغيرة وسوف يطرق بابها الكثير من السحرة |
Böylece kapısını bulup gidebilir. | Open Subtitles | تستطيع الحصول على خاتمة , ربما سيساعدها ذلك في الحصول على بابها |
Sonra o kutuyu uzağa, büyük ve boş bir odaya koyup, kapıyı kapattığımı düşünürüm. | Open Subtitles | وبعدها، أتخيّل نفسي أضع .. ذلك الصندوق في حجرة فارغة كبيرة وأغلق بابها |
Dolabın anahtarını bulamıyorduk ve kapıyı açamıyorduk. | Open Subtitles | لم نتمكن من إجاد مفتاح الخزانه و لم نكن نريد كسر بابها |
kapısı içeriden kilitliydi. Polis rahat. Hikayenin sonu. | Open Subtitles | بابها كان مغلق من الداخل والشرطة كانت سعيدة بأنتهاء القصة |
Dün gece hava çok karanlıktı. Çünkü bu onun kapısı. | Open Subtitles | لا، لابد أن المكان كان مظلماً، لأن هذا بابها |
kapısına ikinci bir kilit koydurmuştu. | Open Subtitles | لقد وضعت قفل ثاني على بابها وقد بدا أن مدير المبنى لم يكن لديه المفتاح |
Bir dahaki sefere vakit kaybetmeyecektim. Ayrılmaları daha bir saat olmadan kapısına dikildim. | Open Subtitles | في المرة التالية لم أضيع وقتاً لقد كنت عند بابها ، ولم يمضي ساعة على فراقهما |
Saatler sonra kapısının önünde sorular soran bir yabancı buluyorum. | Open Subtitles | بعد ساعات وأنا اجد غامض غريب عند عتبة بابها يسأل أسئلة من أنت؟ |
İki, kapısının altından içeriye biraz örümcek keçi atalım. | Open Subtitles | ثانياً نقوم بإدخال بعض الماعز العكنبوتي تحت بابها |
Hallettim. Bu kamera kapının dışını gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الكاميرا خارج بابها الامامي |
Eğer bankaları protesto edecekseniz, bunu onların kapısında yapmanızı öneririm. | Open Subtitles | لو أردتم الاحتجاج على المصارف أقترح أن تقفو على بابها |
Hayat, açık bir kapı görüp içinden geçmekle ilgilidir. | Open Subtitles | الحياة على وشك أن تفتح بابها والمرور من خلالها. |
Sonra onun odasına gidip, kulağımı kapıya dayıyorum. | Open Subtitles | وأذهب الى غرفة زوجة أخي وأسترق السمع على بابها |