Bir sahil güvenlik teknesinde iki tane 50 kalibrelik makineli tüfek ve bir tane 25 mm'lik top vardır. | Open Subtitles | قارب دورية خفر السواحل مدعم باثنين من المدافع الرشاشة عيار خمسين ومدفعخمسةوعشرونملليمتر |
Bir deve. Tüm istediğim bu. Şerefsizin bana iki tane borcu vardı. | Open Subtitles | جمل واحد، هذا ما أريده ذلك الوغد مدين لي باثنين |
İki sayı gerideyiz, üç saniyemiz kalmış. | Open Subtitles | متأخرين باثنين ثلاث ثواني متبقية |
Jones'a üç ve Hagen'a iki sayı yaklaştı. | Open Subtitles | إنـه متخلف بثلاثــة عن (جونز) و باثنين عن (هاغيـن) |
Biz, iki bardakla başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ باثنين. |
Biz, iki bardakla başlayacağız. | Open Subtitles | سنبدأ باثنين. |
Yapıtlarımda yeni olan iki yönü sizinle paylaşacağım. | TED | وسوف اشارككم باثنين منها وهم احدث مجسمين من اعمالي |
Altı ayda bunlardan iki tane isterim. | Open Subtitles | يمكنني الانتفاع باثنين خلال ستة أشهر |
İki tane yaparsan, oyun oynayacak bir arkadaşları olmuş olur. | Open Subtitles | باثنين , فلديهما من يلعبان معه |
Pardon, bundan iki tane daha alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | من فضلك. هل لي باثنين من هذا, من فضلك؟ |
Eğer beni öldürseydi, iki tane daha Demerol almadan durmazdım. | Open Subtitles | حتى إن تسبب هذا بموتي لن أتوقف حتى أسمك باثنين من (ديميرول) |
Eğer beni öldürseydi, iki tane daha Demerol almadan durmazdım. | Open Subtitles | حتى إن تسبب هذا بموتي لن أتوقف حتى أسمك باثنين من (ديميرول) |
Manhattan Hastanesi'ne iki tane bağışladım. | Open Subtitles | لقد تبرعت باثنين منهم "لمستشفى "مانهاتن |
Bana iki sayı yaz. | Open Subtitles | ضعني باثنين . |
Oradayken aynı zamanda araştırmacı olan iki tecrübeli hapishane memuru ile tanıştım, biri antropolog diğeri sosyologdu. | TED | عندما كنت هناك، التقيت باثنين من خبراء العمل الإصلاحي وكانوا أيضًا باحثين، مختصين بعلم الإنسان وعلم الاجتماع |