Haritayı vereceğini söyleyerek, direnişin lideri ile gizli bir buluşma ayarlıyor. | Open Subtitles | قامت بتدبير اجتماع سري مع زعيم المقاومة باخباره أنها ستسلمه الخريطة |
El Camino'nun arkasında bira olduğunu ve eğer bulursa içebileceğini söyleyerek, çatıdan indirmeyi başarabildik. | Open Subtitles | أنزلناه عن السطح باخباره أننا خبأنا الجعة في مؤخر ال كامينو واذا استطاع العثور عليها فيمكنه احتساؤها |
- Ondan vazgeçtiğimi ve evlendiğimi söyleyerek mi? | Open Subtitles | كيف؟ باخباره إنى استسلمت , وتزوجت مرة آخرى. |
Onun "gay" olduğunu düşündüğümü söyleyerek mi? | Open Subtitles | باخباره انني اعتقد انه شاذ ؟ |