"باختراق" - Translation from Arabic to Turkish

• sızdı
• hackledi
• hackliyorum
• hackini
• girdiler
• ihlali
• yaptırırsa

kampınızın içine sızdı ve kan örnekleri toplamaya başladı.
أحدنا قام باختراق مخيّمكم و بدأ في أخذ عيّنات دم

Huck enerji şebekesine sızdı ve o binada kullandıkları elektrik miktarı çok ama çok fazla.
قام هوك باختراق شبكة الكهرباء و كمية الكهرباء التي يستخدمونها في ذلك المبنى انها ضخمة

Ajan Delta kontrol panelini hackledi ve bazı fonksiyonlarını yeniden aktive etmeyi başardı.
العميل دلتا قام باختراق لوحة التحكم واستطاع القيام بتفعيل بعض خصائصها.

Videoyu hackledi, böylece tabloyu çalıp, satabilecekti.
لذا قام باختراق الفيديو حتى يتمكن من سرقة اللوحة وبيعها

Hangi mücevherleri çaldığınızı görmek için otel güvenliğini hackliyorum.
أنا أقوم باختراق أمن الفندق لأحدّد أيّ نوع من المُجوهرات قد سُرق بالضبط.

Sonra bir baktım ki veritabanları hackliyorum, veri çalıyorum. Kim olduğunu söylemiyorlardı.
وفجأة بدأتُ باختراق قواعد بيانات، وسرقة معلومات.

Güzel bir gizli hükümet sırları hackini uzun zamandır yapmadım ve güzel bir hız değişikliği oldu, ayrıca süper hissettiriyor ve sen yokken beni meşgul edecek.
لم أقم باختراق قيّم كالأيام الخوالي لأسرار حكومية منذ فترة طويلة وهذا تغيير عظيم للوتيرة، ويغدقني بسعادة عظيمة -وسيشغلني أثناء غيابك .

Sayısı bilinmeyen Sovyet savaş uçakları, hava sahamıza girdiler.
لقد قامت أعداد غير معروفة من الطائرات الحربية السوفياتية باختراق مجالنا الجوي.

Çalışanlarına, iş saatinde ulusal güvenlik ihlali yaptığını söylersek, sence onlar bu duruma ne derler?
حين تقول لهم بأنك قمت باختراق الأمن القومي في عهد الشركة ؟

Önümüzdeki herkes birine kaynak yaptırırsa?
ماذا لو سمح كل شخص أمامنا لواحد أخر باختراق الصف؟

Sabah 08:00'de üç adam Havenworth federal hapishanesine sızdı.
في الثامنة صباحاً قام ثلاثة رجال باختراق سجن "هافنوورث" الفيدرالي

Maya çoktan ofis hizmetlerinin sistemine sızdı altınca kata teslim edilecek iki tane otomat siparişi verdi.
مايا)، قامت باختراق شبكة المكتب) وقامت بوضع طلب لآلتيّ بيع ليتمّ وضعها في الدور السادس ..

Yani diyorsun ki, birisi arabayı hackledi ve kaza yaptırttı, öyle mi?
أتقول أن أحدهم قام باختراق السيارة والتحكم بها وفعل تلك الحادثة؟

Ve bir üniversite öğrencisi ağınızı mı hackledi?
وطالبة جامعية قامت باختراق شبكتكم؟

Daha önce kararlaştırdığımız gibi yazılımı hackliyorum.
أٌقوم باختراق البرنامج كما تناقشنا

- Efendim, şunu söylemeye çalışıyordum 10 saniye içinde güvenlik sisteminize girdiler.
-سيدى كنت احاول ان اقول ... انهم قاموا باختراق حاجز النار فى 10 ثوانى

Eric ve Nell, sistemlerine girdiler.
ايريك" و"نيل" قاما باختراق نظامهم

Görünüşe göre güvenlik ihlali gerçekleşmiş.
حسناً من الواضح أننا مررنا باختراق أمني

- Ya onlar birine kaynak yaptırırsa?
-وماذا لو سمح هؤلاء لأخرين باختراق الصف؟