Bazılarınızın bildiği gibi, yaklaşık 1 saat önce, düşmanlardan biri Andrew Paige isimli tanığı kaçırdı. | Open Subtitles | كما يعرف بعضكم، فمنذ ساعة قام خاطف ما باختطاف شاهد في هذه القضية |
Darjeeling'te çok önemli bir kişinin torununu kaçırdı! | Open Subtitles | قام باختطاف حفيدة واحد من الشخصيَّات المرموقة في دارجيلنغ |
Elimizdeki teori şu: Zanlılar Margo Hughes'ü, çoğaltacakları sahte paranın kalıp modelini çizmesi için kaçırdılar. | Open Subtitles | حسناً إذاً، فالذي نعتقده هو أن المزيفين قاموا باختطاف مارجو لكي يجبروها على تصميم قالب لكي يصدروا أموال مزيفة |
5 kişiyi kaçırıp belli bir zamanda planlanmış, eleman alım oturumuna katılıyor. | Open Subtitles | قام باختطاف 5 اشحاص ومن ثم اتى الى جلسة توظيف مجدولة |
Köpek kaçırma sabıkan bu muydu? | Open Subtitles | هذه كانت جريمتك التي أدنت باختطاف الكلاب بسببها؟ |
İlk raporlara göre eski kocanızın Brianna'yı kaçırdığını düşünmüşsünüz. | Open Subtitles | بناءاً على تقرير الشرطة أنتِ شككتِ بزوجكِ السابق باختطاف ( بريان ) ؟ |
Eğer babasının kaçırılması olayıyla ilgili herhangi bir şey yapmışsa öğrenmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ان كان له صلة باختطاف والده |
Davalı Bayan Van Gaal'i kaçırdığında, Ortolan onu götürecekleri ve rahatça tecavüz edebilecekleri yerin ayarlanmasından sorumlu olacaktı. | Open Subtitles | أين قام المتهم باختطاف السيده فان غال أورتولان كان مسؤولا عن تدبير مكان يأخذون الضحيه اليه لاغتصابها دون ازعاج |
Stone'un, Alice'in kaçırılışında parmağı olabiliceğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً, لقد أخبرني أنه اعتقد أن (ستون) كان متورطاً (باختطاف (آليس |
Hayır, biz onun nereye gittiğini... çözmeden uzun zaman önce o doktoru kaçırdı. | Open Subtitles | لا ، قام باختطاف الطبيبة بمدة اطول قبل ان نكتشف ماذا يفعل |
Hava mühendislerimizden birinin kızını kaçırdı, ona alternatif bir denetim kartıyla İHA'lardan birinin donanımını güçlendirmeye zorladı. | Open Subtitles | قام باختطاف ابنة أحد المختصين في الكترونيات الطائرات وأجبره على التعديل على إحدى الطائرات |
Saat 11 :40'da Air Force 3'ü kaçırdı. | Open Subtitles | فى تمام 1140 قامت باختطاف اير فورس 3 |
Bir gardiyanı, evdeki 4 yaşındaki kızıyla kaçırdılar.. | Open Subtitles | لقد قاموا باختطاف حارس لديه طفل في الرابعة من عمره |
Üsteğmen Torres'i kaçırdılar. Onu geri getirmem lazım. | Open Subtitles | لقد قاموا باختطاف الملازم توريس و يجب أن أعيده |
Kâr marjlarını arttırmak için mi bir çocuğu kaçırdılar? | Open Subtitles | يقومون باختطاف الطفل لكي يزيدوا من هوامش الربح اهذا ما يسعون وراءه ؟ ? |
Sen bir grup denizciyi kaçırıp her şeyi batırana kadar güvenli ve kalıcı bir ticaret koridoru oluşturmama çok az kalmıştı. | Open Subtitles | كنت على هذا البعد من تأسيس فناء خلفي آمن ونقي حتى خربت كل شيء باختطاف ثلة من المارينز |
İnanların sevdiği kişileri kaçırıp rehin alıyor ve özgürlükleri karşılığında masum kurbanları öldürmeye zorluyor. | Open Subtitles | اذن انه يقوم باختطاف أحباء الناي يحتجزهم مقابل فدية ومن ثم, يجبرهم على قتل الضحايا الأبرياء |
Çocuk kaçırma şüphelisinin peşindeyken. | Open Subtitles | مطارداً مشتبه اشتبه باختطاف طفل |
Tess Lois'i kaçırdığını asla kabul etmez. Bir şey denememe izin ver. | Open Subtitles | لن تعترف (تيس) أبداً باختطاف (لويس)، دعني أحاول شيئاً. |
Şu anda evimde yaşayan kişinin bayan Knight'ın kaçırılması ile ilgisi var. | Open Subtitles | الرجل الذي يعيش الآن في بيتي أمر باختطاف الآنسة (نايت) |
Sen Finch'i kaçırdığında makine seni bulmama yardım etmişti. | Open Subtitles | حينما قمتِ باختطاف (فينش)، قامت الآلة بمُساعدتي على إيجادكِ. |
Baptiste, Alice'in kaçırılışında Stone'un parmağı olabileceğini söylediğinde bize kulak misafiri oldun. | Open Subtitles | لقد تنصت على (بابتيست) وهو يخبرني بأنه يعتقد أن (ستون) كان متورطاً باختطاف (آليس), ثم هرعت خارجاً |
Kızıl kızları kaçırıyor, bağlayıp bir otel odasına götürüyor, merhamet edip hiç birşey yapmıyor. | Open Subtitles | يقوم باختطاف فتاة صهباء , يقوم بتقييدها و يأخذها إلى غرفة في نُزل , و تكون الفتاة تحت سيطرته لكنه لا يفعل شيئاً |
Üyelerinin ailelerini kaçırmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | إنّها متهمّة باختطاف أفراد الأسر |