"بادئ ذي" - Translation from Arabic to Turkish

• öncelikle
• Her şeyden
• İlk olarak
• herşeyden önce

öncelikle "Bir satış grubuna ihtiyacımız var ve belli ki A-Takımı değiliz." diye düşündüm. ve, tüm bu beyin jimnastiklerini ben yaptım.
بادئ ذي بدء، فكرت، حسناً نحتاج لفريق مبيعات، وكان من الواضح أننا لسنا الفريق هنا، لذا دعونا -- قمت بكل هذا التدريب،

öncelikle, egzersizin vücudumuz ve aklımız için yararı kabul edilmiştir ve bu kesinlikle doğrudur.
بادئ ذي بدء، من المتفق أن الرياضة مفيدة للذهن و الجسم، و هذا صحيح تماماً.

öncelikle, tüm bu şeyler elimizin altında.
بادئ ذي بدء، لدينا كلنا هذه الأشياء في يدينا.

Her şeyden önce, Amerikan hukukunda bilim ve kanunlar arasında uzun süredir var olan bir hoşnutsuzluğun var olduğunu.
بادئ ذي بدء، هناك تاريخ طويل من الكراهية بين القانون والعلم في الفقه الامريكي

Her şeyden önce, bu imkansızdı, sandığımız şey değildi.
بادئ ذي بدء، كان مستحيلاً، ولم تكن ما كانت عليه.

İlk olarak kendi annelerinin sesini öğreniyorlar.
بادئ ذي بدء، يتعلمون نبرة أصوات أمهاتهم.

Larry Brilliant: herşeyden önce, telif hakkı ihlal etme konusunda çıldırmadın di mi?
لاري بريليانت: بادئ ذي بدء، أنت لست غاضب حول إنتهاك حقوق الطبع؟

öncelikle, nükleer çağı 1945'de başlattık.
بادئ ذي بدء، لقد بدأنا العصر النووي عام 1945.

öncelikle, söylediğim gibi, bir sürü ülkede yeterince nitelikli öğretmenimiz olmadığı için.
بادئ ذي بدء، كما أخبرتكم، بسبب أنه في العديد من الدول، ليس لدينا عدد كاف من الأساتذة المؤهلين.

öncelikle, neden bir kısmı geri kalanından daha parlak?
بادئ ذي بدء، لماذا يوجد جزء أكثر لمعانًا من البقية؟

Peki, bizi endişelendiren nedir? öncelikle tarihin hiçbir döneminde belli dönem etkili olan hastalığa karşı 260 milyondan fazla insana uygulanabilecek özel bir aşı geliştirmeyi başaramadık.
إذا، ما الذي يقلقنا؟ حسنا، بادئ ذي بدء، نحن لم ننجح مسبقا في صنع لقاح معين، في وقت قياسي لأكثر من 260 مليون شخص.

öncelikle geldiğim için özür dilerim.
هل يدركون مدى سلبية وعدوانية هو؟ بادئ ذي بدء،

öncelikle anneye bir şey söylemek asla ispiyonlamak değildir.
بادئ ذي بدء، انها لم الأنين إذا كنت أقول شيئا لأمك.

öncelikle, şunun kayıtlara geçmesini istiyorum.
بادئ ذي بدء ، أنا بشكل واضح أريد أن أفعل هذا من من أجل العودة

öncelikle neden benimle geri zekâlıymışım gibi konuşuyorsun?
بادئ ذي بدء ، لماذا أنت تحدثيني في مثل تلك النغمة انا احمق؟

Her şeyden önce, Hintliler gibi giyinmişler.
بادئ ذي بدء، كنت ملابسهم مثل الهنود من الهند.

Sakinliğini koru. Her şeyden önce, ona bir şey çalmadığını söyle.
إبقى هادئاً أخبره أنّك لا تسرق، بادئ ذي بدء

Her şeyden önce kimse sikik bir beyaz kemer giymez.
بادئ ذي بدء. لا أحد يرتدي حزاماً أبيضَ لعين

İlk olarak Dan,herkese merhaba demek ve bize kendinden bahsetmek istermisin?
لذا، بادئ ذي بدء، هل تود أن تقول مرحبا للجميع وتعرفهم بنفسك؟

nasıl aşabiliriz, ya da nasıl daraltabiliriz? herşeyden önce, daha güçlü, iyi ve güvenilir çözümlere, seri üretebileceğimiz, ya da koyuyabileceğimiz daha fazla yararlı böceğe ihtiyacımız var.
في غضون السنين؟ بادئ ذي بدء، نحن بحاجة إلى البحث عن أكثر قوة، من الحلول الحياتية الجيدة و الموثوق بها ، الكثير من الحشرات الجيدة لكي نتمكن من الإنتاج الضخم أو الحفاظ على الواقع في الميدان