Gelemin nedeni bu öğlenden sonra ofisimi gelen Kenneth Parcell adlı bir gençti. | Open Subtitles | أردت أن أزورك لأن شاب يدعى كينيث بارسيل جاء إلى مكتبي عصر اليوم |
Biliyor musun, Kenneth Parcell için çok üzülüyorum, çünkü onun içindeki tüm iyiliği yok edeceksin ve onun başka bir paranoyak şirket katiline çevireceksin. | Open Subtitles | أتعرف ماذا؟ أنا حقا أشعر بالأسف تجاه كينيث بارسيل لأنك ستهزم كل الخير بداخله |
Öyle mi? Stone Mountain, Georgia'lı küçük Kenneth Ellen Parcell. | Open Subtitles | حقاً، أيها الصغير (كينيث إلين بارسيل) من ستون ماونتن، جورجيا؟ |
- Yüzbaşı Purcell. - Tanışmaktan gurur duydum, efendim. | Open Subtitles | ـ الملازم ـ بارسيل ـ ـ تشرفت بلقائك يا سيدي |
Günaydın patron. Kurbanın adı Walton Parsell. | Open Subtitles | صباح الخير أيّتها الرئيسة اسم الضحية هو (والتون بارسيل) |
Şimdi her şey Kenneth Ellen Parcell'e kaldı. | Open Subtitles | إذا الخطة تعمل الان .. الأمل كله على " كينيث إيلين بارسيل " |
Görev yerimde ölmek ve bana bir Parcell erkeğinin geleneksel cenazesinin yapılması benim için bir onurdur. | Open Subtitles | لا داعي سيدي إنه سيكون من الشرف لي أن أموت في منصبي وأن أعطى مراسم الدفن التقليدية للرجل من عائلة " بارسيل " ـ |
Dinlenmiyordum. Bir Parcell erkeği işinde asla yatmaz. | Open Subtitles | لم أكن أٌريّح . الرجل من عائلة " بارسيل " لا يرتاح وقت العمل |
'Baş belası' nı bile kullanmıyoruz, Bay Parcell. | Open Subtitles | "نحن حتى لا نستعمل كلمة "سخيف" يا سيد "بارسيل |
Bir Parcell erkeği, idam odası dışında daha önce hiç 'Bay' olarak çağırılmamıştı. | Open Subtitles | "رجل عائلة "بارسيل" لم يدعى أبدا بلقب "سيد خارج غرفة الإعدام |
Kenneth Parcell, bu yüzüğü al ve şehir merkezindeki Yahudi bölgesinde sat. | Open Subtitles | (كينيث بارسيل)، هل تقبل بهذا الخاتم... وتبيعه في المنطقة اليهودية بوسط المدينة، |
Bay Mükemmel, Tanrı'nın sevgili kulu Parcell sonunda bir hata mı yaptı? | Open Subtitles | السيد المثالي، السيد المتدين (بارسيل)، أخيراً أخفق؟ |
Biz Parcell ailesi ne zengin ne de sünnetliyiz, ama onurluyuzdur. | Open Subtitles | نحن آل (بارسيل) لسنا أثرياء ولا مختونين، ولكن لدينا كبرياء |
Ben sadece arkadaşım Kenneth Parcell hakkında düşünüyordum..., ...ve onun ne kadar olimpiyat ruhuna uygun olduğunu. | Open Subtitles | كنت أفكّر في صديقي (كينيث بارسيل)، وكم يتحلى بالروح الأوليمبية |
Merhaba, Walter. Ben Kenneth Parcell, NBC rehber programından. | Open Subtitles | مرحباً (والتر) ، هنا (كينيث بارسيل) ، برنامج NBC للمرافقين |
Parcell Çitliği (Tekerlek Yangınını Geçince) Stone Mountain - Bağımsız Devallo İlçe Ulusu Kenneth, bitti. | Open Subtitles | "مزرعة (بارسيل) (خلف محرقة العجلات) مقاطعة (ديلكاب) المستقلة" |
Yani dünyada senin çocuk sahibi olabileceğini düşünen tek adam Kenneth Parcell olabilir. | Open Subtitles | ربما يكون (كينيث بارسيل) الرجل الوحيد, الذي يعتقد بأنكِ ستكوني أم جيدة. |
Henry Purcell. Amerikalıyım. Bak, ben jet pilotuyum. | Open Subtitles | أنا ـ هنري بارسيل ـ من أمريكا وأطير بالطائرة |
Geçen gece Purcell'in idamında sizi kapının dışında görmüştüm. | Open Subtitles | -رأيتك من خلف القضبان تلك الليلة التى أعدم فيها بارسيل |
Walton Parsell hakkında söyleyecek başka bir şeyin yoksa eğer vakit ayırdığın için teşekkürler. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديكَ شيء آخر تقوله عن (والتون بارسيل)، فشكراً على وقتك |
Parsell bana ne ithamda bulunmak istediyse aynen savuştururdum. | Open Subtitles | لذا مهما كان ما يريد (بارسيل) أن يلقيه عليّ لسلك نفس الطريق |