Benim şirketim BTO'nun devam ettiğinden emin olmak için, ...önemli yatırımlar yaptı. | Open Subtitles | وقد قامت شركتي باستثمارات جيدة مع فهم أن هذا العمل سيستمر |
Benim şirketim BTO'nun devam ettiğinden emin olmak için, ...önemli yatırımlar yaptı. | Open Subtitles | وقد قامت شركتي باستثمارات جيدة مع فهم أن هذا العمل سيستمر |
Ama onlar... Olamaz, oldukça kötü yatırımlar yapmak üzereler. | Open Subtitles | لكنّهما، يا للهول، لا، إنّهم على وشك القيام باستثمارات سيّئة جدًّا. |
- New Hampshire'da Yatırım yapıyorsun ve çılgın bir kardeşin var. | Open Subtitles | أنت تقوم باستثمارات في ـ نيوهامبشير ـ ولديك أخ مجنون |
Bu çaba ve Yatırım gerektirir ki bu da neden tüm refahı yüksek kapitalist demokrasilerinin, orta sınıfın büyük yatırımları ve dayandıkları altyapı ile nitelendirmesi ile ilgilidir. | TED | بل يتطلب مجهودا واستثمارا ولهذا السبب تعد كل الديمقراطيات الرأسمالية المزدهرة الرفيعة متميزة باستثمارات هائلة في الطبقة المتوسطة والبنية التحتية حيث تعتمد عليها |
Halk sağlığına büyük Yatırım yapmış ABD ve Güney Kore gibi ülkeler bile bu salgını hemen durduracak türde hızlı kısıtlamalar koyamazlar. | TED | وحتى الدول التي تتمتع باستثمارات قوية في قطاع الصحة العامة، كما في الولايات المتحدة وكوريا الجنوبية، لا يمكن لها فرض نوع من الحظر في أماكن بالسرعة الكافية من أجل احتواء سريع لتفشي الوباء. |
Fakat, sizin eğitiminize ve gelişiminize büyük yatırımlar yapacağız ve size alışılmışın dışında bir arkadaş topluluğu sunacağız." | TED | لكن سيتعين علينا القيام باستثمارات ضخمة في التدريب الخاص بك وتنميتك، وسنعطيك مجتمع استثنائي من الأقران ". |
1982'de, Reagan hükümeti tasarruf ve kredi şirketlerinden denetimi kaldırıp tasarruf sahiplerinin paralarıyla riskli yatırımlar yapabilmelerini sağladı. | Open Subtitles | فى عام 1982 قامت أدارة ريجان بإلغاء سيطرة الحكومة على شركات التوفير و الائتمان مما مكنهم بالقيام باستثمارات محفوفة بالمخاطر بنقود المودعين |
Sizin gibi insanlar para kazanabilmek için yatırımlar yaparlar. | Open Subtitles | أمثالكِ يقومون باستثمارات لجني المال |
Bu bahaneyle kilise, dünyanın her yerinde vergisiz gayrimenkullere büyük yatırımlar yaptı. | Open Subtitles | تحت هذا الزَعم, قامت الكنيسة باستثمارات ضخمة... فى عقارات مُعفاة من الضرائب فى جميع انحاء العالم. |
Belli yatırımlar yapması lazımdı. | Open Subtitles | هو يجب علىة القيام باستثمارات معينة |
yatırımlar yaptım. | Open Subtitles | أنا قمت باستثمارات. |
Warner Yatırım ve Ali arasında bir alışveriş var. | Open Subtitles | هناك اثبات خطى باستثمارات بين ورنر وعلي |
Borsacım benim için akıllı bir Yatırım yapı mı? | Open Subtitles | هل وسيطي يقوم باستثمارات ذكية؟ |
Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج. |
Bu geceyi, J-Bak Yatırım olarak ne kadar başarılı bir yıl geçirdiğimiz ve dünya çapında nasıl da ilk beş finans şirketi arasına girdiğimiz hakkında sıkıcı bir konuşma yaparak mahvetmeyeceğim. | Open Subtitles | لا أريد أن أفسد الليلة بخطاب ممل عن العام الاستثنائي الذي مر علينا "الذي توج باستثمارات "ج. |
Çok büyük bir Yatırım yaptınız. | Open Subtitles | لقد قمت باستثمارات ضخمة |