"باستعارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ödünç
        
    • almama
        
    Oğlunu ödünç alıyoruz. Bir kaç gün ona ihtiyacımız var. Open Subtitles سنقوم باستعارة ابنك، نحتاجه ليوم واحد فقط
    Tamam, tamam, tamam, Hadi. Eğer arabayı ödünç alacaksan, gidelim. Open Subtitles حسناً، حسناً، هيا، إن كنتِ ستقومين باستعارة السيارة فلنذهب
    Bu defa geldiğimde kendisi burada değildi. Bu yüzden atı ödünç aldık. Open Subtitles لم يكن موجوداً هنا فقمنا باستعارة الحصان و أعدناه إلى هنا
    Olan biteni bildiğimizi öğrenmelerine hazırlıklıysak o zaman bu ihtimal üzerine oynayalım. L ismini ödünç alacağım, Ryuzaki. Open Subtitles علينا أن نكتشف هذا ، سأقوم باستعارة اسم إل يا ريوزاكي
    Aslında 1924 kökenlidir ve hayvanat bahçesinden ödünç alınan hayvanlar kullanılmıştır. Open Subtitles وهو بان الاستعراض الأصلي في 1429م كان قد قاموا باستعارة حيوانات حيه من الحديقه
    Max, hadi ama, dramatik bir yıldız girişi yapabilmek için Oleg'den bu montları ödünç aldık. Open Subtitles ماكس , هيا .. لقد قمنا باستعارة معاطف أولج حتى نجعل دخولنا دراميا
    Bana memelerini göster ben de sana bisikletimi ödünç vereyim. Open Subtitles أريني أثدائكِ وسأسمح لكِ باستعارة دراجتي
    Bunu kendi teknemde yapamam. Bunu yaparken görünemem. Bu yüzden bir tanesini ödünç alacağım. Open Subtitles لا يمكنني فعل هذا على قاربي فسأقوم باستعارة قارب آخر
    Trafiği yönlendiren birinden o bakmıyorken arabasını ödünç aldık bir nevi. Open Subtitles قمنا نوعا ما باستعارة سيارة من شخص كان ينظم حركة المرور و لم ينتبه.
    İronik bir şekilde, onların seslerini ödünç alarak, geçici bir geçerlilik biçimini koruyabiliyorum, çok yüksek faiz oranıyla borç almak gibi. TED والمثير للسخرية، باستعارة أصواتهم، أصبحت قادرةً على الحفاظ على الانتشار بشكل مؤقت، يشبه هذا تقريبا أخذ قرضٍ بفائدة مرتفعة.
    Belki bize bir elbisesini de ödünç verir. Open Subtitles فربّما تسمح لنا باستعارة فستان أيضاً
    O benim, Kral Julien sizin leziz yiyeceklerinizi midesi için ödünç alacak kişi. Open Subtitles أقوم باستعارة طعامك اللذيذ لمعدتي
    Alex belki daha sonra Cam dayı şapkasını ödünç verir sana. Open Subtitles (مهلا ، (أليكس ربما عمّ (كيم) يسمح لكِ باستعارة قبعته لاحقاً
    Hey bir keresinde adamın çim biçme makinesini ödünç alıp geri vermek yerine satmamış mıydık? Open Subtitles أنت... ألم نقم باستعارة جزازة العشب خاصته في مرة ما ومن ثم قمنا ببيعها
    Eğer bisikletini ödünç almama izin verirsen, Open Subtitles لذا لو فقط سمحت لي باستعارة دراجتك،
    Bunu ödünç almak ister misin diye merak etmiştim. Open Subtitles لقد تساءلت عن رغبتك باستعارة هذا
    Köpeğini ödünç verdiğin için teşekkürler. Open Subtitles شكراً لسماحك لنا باستعارة كلبك
    Biraz ödünç alabilir miyiz? Open Subtitles هل لنا باستعارة البعض؟
    Ken, Barry'ye tüyleri için jiletini ödünç verdim. Open Subtitles (كين)، سمحت لـ(باري) باستعارة شفرتك ليحلق زغبه
    Brice, Naomi'yi bir dakikalığına ödünç alabilir miyim? Open Subtitles (برايس)، هل تسمح لي باستعارة (نايومي) للحظة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more