"باعث" - Translation from Arabic to Turkish

    • verici
        
    • vericisi
        
    • yayıcıları
        
    Bütün bunlar umut verici ama öncelikler hakkında düşünmemiz lazım. TED وكل هذا باعث على التفاؤل، لكن يجب علينا التفكير في التسلسل.
    Ya sistem hacklenmişti ya da sinyali bozmak için yüksek teknoloji bir tür verici kullandılar. Open Subtitles الآن، إما تم أختراق النظام، أو أنهم أستخدموا باعث عالي التردد لتشويش الأشارة.
    Senkronize elektronik parazit, güçlü verici frekansı. Open Subtitles التدخل الالكتروني متزامن, باعث التردد عالي
    Peki ya patlama vericisi? Open Subtitles ماذا عن باعث الإنفجارَ؟ فكر بشدّة.
    Neden patlama vericisi vardı? Open Subtitles لماذا ارسل اليه باعث القنبلة ؟
    Ultra-ses sınırı yayıcıları. Open Subtitles باعث فوق صوتي لا تحتاجين جهاز بثّ
    Otoriteye karşı gittikçe büyüyen bir küçümseme gösteriyorsun. Bu kaygı verici. Open Subtitles إنّك تُظهر إزدراء مُتزايد للسُلطة، وإنّه أمر باعث للقلق.
    Burada yapılan şey şuydu: Hamamböceğini iztopunun üzerine koyarak gangliyasına ve beynine elektrotlar bağlayıp başına da da bir verici yerleştirdiler. TED وما قاموا به هنا هو أنهم وضعوا أقطابا كهربائية في دماغها وعقدها العصبي ثم باعث في الأعلى، وهي على كرة كبيرة يتم تتبعها بالكمبيوتر.
    Kayıt cihazı, verici, GPS. Open Subtitles مسجل ، باعث ، ونظام تحديد المواقع
    Çok güven verici oldu bu. Bir haber var mı? Open Subtitles -أمر باعث على الإطمئنان.
    bu ne? Bir verici. Open Subtitles هو باعث
    - ALS vericisi yapıyorlar. Open Subtitles هذه رائع... إنّهم يُعدّون باعث ضوء وصول الطائرة
    Kryptonite yayıcıları. Şu an sadece %18'lik durumdasın. Open Subtitles باعث الكريبتونايت وهذه نسبة 18% فقط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more