Narkotik Dairesi veya Gıda ve İlaç Dairesi ya da burada ne işler çevirdiğinizi öğrenmek isteyecek hükümet teşkilatlarından örneğin. | Open Subtitles | لنقل من.. المدعي العام.. أو إدارة الأدوية والأطعمة أو أي وكالة حكومية والتي قد تهتم باكتشاف ما كنت تخطط له |
Bu da demektir ki, senin işin bunu öğrenmek. | Open Subtitles | مما يعني أن وظيفتك تقضي باكتشاف هذا الأمر |
Adalet sistemimiz hakkında yeni olasılıklar keşfetmeye ve gerçekleri ve bizim için gerçek değişimin nasıl olduğunu ortaya çıkarmaya başladık. | TED | وبدأنا باكتشاف احتمالات جديدة، وكشف الحقائق عن نظام العدالة، وكيف يحدث التغيير الحقيقي لنا. |
Ve sonra, bakteri ve virüslerin vb. şeylerin keşfiyle büyük bir kırılma oldu. | Open Subtitles | ثم جاءت النقلة الكبرى، باكتشاف البكتيريا والفيروسات وما إلى ذلك |
Hukuk okulunun ilk yılında önemli bir şey keşfettim. | Open Subtitles | في عامي الأول في كلية الحقوق قمت باكتشاف مهم |
Açık denizdeki sualtı araçları 1990'da çok daha sıra dışı bir keşif yaptılar. | Open Subtitles | قامت غواصات الأعماق باكتشاف آخر أكثر إثارة للدهشة عام 1990 |
Fakat, ekibin başı olan Bay Ohmaeda kazara, karışımlarından birinin çok etkili olduğunu keşfetti. | Open Subtitles | اومايدا رئيس الفريق قام باكتشاف تأثيرات ..قوية بمحض الصدفة من إحدى الخلطات |
CAT taraması ve MRI beyin lezyonlarını keşfedene kadar MS hastalığına histeri felci diye yanlış tanı koyulabilirdi. | TED | تم تشخيص التصلب المتعدد بالشلل الهستيري إلى أن ساعدت الأشعة المقطعية والرنين المغناطيسي باكتشاف الخلل الدماغي. |
Şu an Billy Henderson'ı bulmak için en iyi şansımız ilk kurbanın bildiklerini öğrenmek. | Open Subtitles | الان افضل فرصة لدينا لإيجاد بيلي هندرسون هي باكتشاف ما يعرفه الضحية الاولى |
Bir şeyler öğrenmek zorundayız. | Open Subtitles | نحن ملزمون باكتشاف شيء |
Elektrik, manyetizma ve ışığın birliğini keşfeden Faraday bu doğal kuvvetler üçlemesinin birlikte nasıl çalıştığını öğrenmek istiyordu. | Open Subtitles | حيث أنه باكتشاف وحدة الكهرباء والمغناطيسية والضوء، أصبح (فاراداي) في حاجة إلى معرفة |
Çocuk büyüdükçe şunu keşfetmeye başlar; güvendiği kişi güvenini ihlal etmektedir | TED | عندما يكبر الطفل, يبدأ باكتشاف أن الشخص الذي وثق به قد خرق تلك الثقة. |
Bu, hem eski hem yeni müziğin tanıtılması, hem de müziği keşfetmeye olan sevgimizi gösteriyor. | TED | وهو ما يُظهر وَلَعَنا باكتشاف الموسيقى، وتقديم الموسيقى القديمة والجديدة معًا. |
Galileo bununla, karanlığın o ağır perdesini açtı ve kozmosu keşfetmeye başladı. | Open Subtitles | ومن خلاله كشف ستارة الليل الثقيلة وبدأ باكتشاف الكون |
Bu hikaye, tanımlanamayan kemiklerin keşfiyle başlıyor. | Open Subtitles | تبدأ هذه القصة باكتشاف عظام غير معروفة |
"Bu mektup, Kehlsteinhaus'da imparatorluğa ait sikkelerin keşfiyle ilgili bilgi sağlamada kullanılacaktır. | Open Subtitles | "هذه الرسالة بمثابة معلومات أساسية متعلقة باكتشاف عملات امبراطورية..." "من قبل (النسور الصارخة) في (كيلستانين هاس)" |
Ayrıca, hava konusunda şüpheci olup geleceğin havası olacağını düşündüğüm şeyi uydurmaktansa, bu insan-sentezli havayı keşfettim. | TED | وبدلًا من المضاربة مع الهواء وفقط تصنيع ما أعتقد سيكون عليه حال الهواء في المستقبل، قمت باكتشاف هذا الهواء البشري المُصنّع. |
Ama sonunda aşkı keşfettim. | Open Subtitles | الحب باكتشاف الامر بى انتهى لكن |
Ama ikinci yıl bir şey daha keşfettim. | Open Subtitles | لكن في العام الثاني قمت باكتشاف آخر |
Ve bu, beni daha fazla keşif yapmaya itti. | TED | وقد جعلتني أرغب باكتشاف المزيد. |
"Trevor ve dünyayla paylaşacağım inanılmaz bir keşif yapmayı planlamıştım." | Open Subtitles | لقد رحلتُ لأقوم باكتشاف مذهل لأخبر به (تريفور) والعالم كله |
16. yüzyılın ortalarında Andreas Vesalius adında genç ve yetenekli bir anatomist şaşırtıcı bir şey keşfetti: Dünyadaki en ünlü insan anatomisi metinleri yanlıştı. | TED | في منتصف القرن السادس عشر، قام عالم تشريح موهوب يدعى أندرياس فيزاليوس باكتشاف مذهل: فأكثر كتب التشريح شهرة في العالم كانت على خطأ. |
Üç ay önce Dünya'ya Yakın Cisimler'i listeleyen Koruyucu Araştırma Sistemi aracılığıyla NASA gök bilimcisi Dr. Eduard Acosta, Samson adlı bir asteroidi keşfetti. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أشهر وعبر نظام الحماية والاستكشاف الذي يقوم بتصنيف الاجسام التي تمر بالقرب من الأرض قام عالم ناسا دكتور "ادوارد اكوستا " باكتشاف المذنب "سامسون |
Tüm bu salgınlar orantısız bir şekilde kadınları etkileme eğilimindeydi ve doktorlar hastalığın asıl nedenini bulmakta başarısız olduğunda bu salgınların kitlesel histeri olduğunu düşünmüştü. | TED | كانت جل هذه الحالات من النساء دون سبب واضح. وعندما فشل الأطباء باكتشاف السبب الوحيد للمرض ظنّوا أن هذه الحالات ليست إلا هستيريا شديدة. |