"باكمله" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüm
        
    • tamamını
        
    • mantıklı olman
        
    Gördüğünüz gibi, Mikronezya'dan başlayıp tüm Endonezya, Malezya, Hindistan, Madagaskarı geçip Karayipler'in batısına ulaşacak şekilde bütün yerküreyi kesiyor. TED كما تشاهدون تقطع خلال العالم باكمله كم ميكرونيزيا خلال اندونسيا , ماليزيا, الهند, مدغشقر الى الغرب من الكاريبيان
    İkinci kat, üçüncü kat ve üçüncü katı yaparken birden tüm yapı çöker. Tepkiniz genellikle öğrenirken gösterdiğiniz gibiyse TED طابق ثاني، طابق ثالث، وفجأة، بينما تبني الطابق الثالث، ينهار الهيكل باكمله.
    kadın sünnetini durdurmak için mücadeleye yeni başladığında, dışlanmıştı, kovulmuştu, kötülenmişti, tüm toplum ona sırtını dönmüştü. TED تناضل من أجل ايقاف ختن الاناث في مجتمعها أصبحت منبوذة، تم نفيها و قذفها و انقلب المجتمع باكمله ضدها.
    Dinin tamamını bu şekilde gözden çıkarmak çok kolay. TED اظن انه من السهل ان ترفض الدين باكمله بتلك الطريقة.
    Bak ne diyeceğim, paranın hepsini alabilirsin. Çeyrek milyonun tamamını... Open Subtitles واقول لك يمكنك ان تحظي بالغنيمه بالمبلغ باكمله
    - Sessiz olmamı istiyorsan mantıklı olman gerek. Open Subtitles الحي سيسمعك باكمله.
    Ve siz hikâyeyi anlatıyorsunuz. Ve kısa bile olsa, topluluğun, tüm topluluğun dinlediği hikâyeci siz oluyorsunuz. TED وربما بشكل بسيط تصبح القصصى بذاته حيث يستمع اليك المجتمع، المجتمع باكمله
    tüm medeni düntyaı feth etmek ve yoketmek isteyenler artık sorgulanamazlar Open Subtitles التىتهدفالىاحتلالوتدمير العالمالمتحضر باكمله بما لا يدع مجال للشك بعد الان
    Uçak gemilerimizi gönderip, Japonların tuzağına düşersek, tüm batı kıyısı ve Hawaii için bir istila tehlikesi oluşur. Open Subtitles لوارسلتبحاملاتناالى كمينيابانى, الساحل الغربى باكمله وهاواى ستكون معرضه للغزو
    tüm hayatın olmaya başlıyor, sonra biri sigarasını söndürmeyi unutuyor ve her şey yanıp kül oluyor. Open Subtitles يستحوذ على حياتك كلها. ثم ينسى احدهم ان يطفىء سيجارته. ويحترق كل ما تملكين باكمله.
    tüm kattakileri öldürmek için uğraşmayacağım ve hiçbir kadın öldürmek istemiyorum. Open Subtitles انا لا احاول نسف الطابق باكمله و لن احول تحاشي قتل النساء
    Seçmek için tüm dünya tarihine sahipseniz, neden özellikle o? Open Subtitles لو أن أمامك التاريخ باكمله لتختار منه فلم هي بالتحديد ؟
    İzin tüm takımınız gelince verilecek. Open Subtitles وهذه الاوامر سوف تصدر عندما يكون فريقك باكمله على الارض
    Seçmek için tüm dünya tarihine sahipseniz, neden özellikle o? Open Subtitles لو أن أمامك التاريخ باكمله لتختار منه فلم هي بالتحديد ؟
    Açıkçası, tüm bunlar beyin zarının içerisine nakledildi. Open Subtitles كما تري , الشي باكمله محفور في قشرة راسك
    Venüs, Güneş'in diğer tarafındayken Dünya'dan tamamını görürüz. Open Subtitles عندما يكون فينوس في الجانب الآخر للشمس من الأرض، نرى الكوكب باكمله.
    - Sana tamamını gördüm diyorum. Open Subtitles أنا قلت لك, لقد رأيت الشىء باكمله - كل شىء.
    tamamını bir dinle. Open Subtitles استمع الى الكلام باكمله - هممم
    - Evin tamamını kaldırmış mı? Open Subtitles -رفع البيت باكمله! ؟
    - Sessiz olmamı istiyorsan mantıklı olman gerek. Open Subtitles الحي سيسمعك باكمله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more