Daha doğrusu resmi olarak, talep ediyorum ki lejyonlarının kumandasından feragat et. | Open Subtitles | بالأحرى , يجب أن أطلب رسمياً . بأن تتنازل عن قيادة فيالقك |
Bu 2000 ölüm, daha doğrusu bu yaşamlar bize neler öğretti? | TED | ماذا علمتنا هذه الوفيات الألفين أو بالأحرى هذه الحيوات؟ |
Sana kalsa gün boyu mağarada kalıp çamur keklerinde sana yardım etmesini tercih edersin. | Open Subtitles | أنت بالأحرى هو نايم حول الكهفِ طِوال النهار بيسَاعَدَك بكتل الطينِ ؟ |
Miden çalıntı etle dolu ve tatmin olmuşken bu sabah mı ölmeyi tercih edersin? | Open Subtitles | أنت بالأحرى لن تريد أن تكون ميتاً هذا الصباح بعد حصولك على رابية جيدة وأمتلاء بطنك بلحماً مسروق |
Evet, araba kazası, Aslında kazada çıkan yangın yüzünden. | Open Subtitles | آجل , فى حادث تصادم سيارة أو بالأحرى نيران التصادم |
Gerçi Aslında sadece bir tane var ve o da aşk mektubundan ziyade görmeye gittiği bir bira fabrikasından gönderilmiş aşk kartpostalı. | Open Subtitles | بالواقع هناك واحدة فقط، وهي بالأحرى بطاقة شاعرية من مصنع خمور كان قد زاره. |
Konuşmadan Daha çok bir hayvan çağrısı gibi. | TED | يبدو كأنه نداء حيوان بالأحرى من أنه كلام. |
Ve eğer, bu kafa dengede ise, ...çıkıntılı bir yüzden ziyade oldukça yassı bir yüzü olması daha iyidir. | Open Subtitles | وحتى تكون الرأس متوازنة جيداً فمن الأفضل ألا يكون لديه فك ضخم، أو بالأحرى يُفضل أن يكون وجهه مسطحاً |
Ailemize bakabilmemiz için daha doğrusu çocuklarımızın bize bakmalarına yardım etmeleri için bu robotları kullanmamız çok sürmeyecek. | TED | لا أظن أنه سننتظر كثيراً حتى نستخدم الآليين في رعاية الآباء، أو بالأحرى مساعدة أطفالنا في رعايتنا. |
Şuna yürekten inanıyorum: bizler yaratıcılık özelliğimize yönelik değil, aksi yönde büyüyoruz. Ya da daha doğrusu, ondan uzaklaştırılacak şekilde eğitiliyoruz. | TED | أنا أؤمن بهذا بشغف أننا لا ننمو إلى الإبداع بل ننمو لنخرج منه، أو بالأحرى نتعلم لنخرج منه. |
Bir tenis kortu vardı, daha doğrusu bir tenis kortunun hayaleti, çizgileri silinmiş ve filesi parçalanmıştı. | Open Subtitles | كان هناك ملعب تنس أو بالأحرى شبح لملعب تنس بعلامات أرضيه باهتة وشبكة متدلية |
Tenisi bıraktım, daha doğrusu tenis beni bıraktı. | Open Subtitles | . أو بالأحرى ، التنس تخلى عني على الشخص أن يكسب وقته |
Açıkçası oturmayı tercih ederdim, eğer sorduğun buysa. | Open Subtitles | من الواضح أنني كنت سأجلس بالأحرى إن كان هذا ما تسأله |
Sağır buluşmayı kör buluşmaya tercih ederim. | Open Subtitles | أعتقد أنني بالأحرى سأفضّل الموعد الأعمى على الموعد الأصم |
Sizin ailenizi dinlemeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا بالأحرى كثيرةُ تَسْمعُ حول عائلتِكِ. |
- Aslında komik bir hikâye. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو بالأحرى قصّةُ مُسَلِّيةُ. |
Aslında, Niles, Bu oldukça ilginç. | Open Subtitles | في الحقيقة، النيل، هذا إِهْتِمام بالأحرى. |
Dünya'da yaşadıktan sonra, size şunu söyleyebilirim ki, Aslında ben çok merhametliydim. | Open Subtitles | ولكن بعد العيش على الأرض، أؤكد لكم أنني بالأحرى رحيماً للغاية. |
Kendimden değil, Daha çok sana o mektubu yazdıran fettan kadından söz ediyordum. | Open Subtitles | "لم أكن أتحدث عني، بل بالأحرى عن "المرأة المغوية ،التي دفعتكَ لتناول قلمك |
Şu an için bunları, işleri bir düzene sokabilmem adına Daha çok kendim için kaydediyorum. | Open Subtitles | إنها بالأحرى لي حالياً لأتمكن من فهم الأمور |
Ama Rorschach'a göre önemli olan deneklerin ne gördüğünden ziyade göreve nasıl yanaştıklarıydı. | TED | ولكن، لم يكن ما رآه الخاضعون للاختبار هو الأهم بالنسبة لرورشاخ، ولكن بالأحرى كيف نظروا إلى المهمة. |
yani temel yaşam deneyiminin getirdiği bütün bir birey olma durumu, beynin hassas bir kurgusundan ibaret. | TED | وما يعنيه هذا أن التجربة الأساسية لكونك شخصا مميزاً هي بالأحرى بناء هش للدماغ. |
Fakat, daha da önemlisi, yalanını ortaya çıkarabilecek herkesi yok ediyorlardı. | Open Subtitles | أو بالأحرى القضاء على كل مَن بوسعه أن يفضح أكاذيبه. |
Tam Aksine, eğer bunu keşfederlerse... işte o zaman sorunum büyük olur. | Open Subtitles | من ناحية أخرى إن كان ذلك سيكتشف سيكون هناك ثغرة كبيرة بالأحرى |