Belki de ihtiyacımız küçük bir adamdır. | Open Subtitles | بالأرجح ما نريده الآن شاب يافع. |
Bu, Belki de bu ülkenin kıyametidir, Dwight. | Open Subtitles | بالأرجح هذا بمثابة النهاية لهذه المدينة، (دوايت). |
Belki hiç anlamazsın. Hayır, anlıyorum. | Open Subtitles | بالأرجح لن تفهم الأمر. |
Muhtemelen aşağıda onlardan balon hayvan yapıyordur. | Open Subtitles | هو بالأرجح هناك بالأسفل يصنع حيوانات منفوخة بها |
Muhtemelen yarın ikinizin birlikte küvette çekilmiş fotoğrafını da görürüz. | Open Subtitles | بالأرجح غداً سننظر إلى صورة رقمية وأنتما معا تجلسون في مغطس لعين. |
Hızlı yediğin içindir Muhtemelen. | Open Subtitles | بحقّك، بالأرجح بسبب تناولك الطعام بسرعة. |
Belki de artık erkek kardeşinin peşindedir. | Open Subtitles | بالأرجح يبحث عن أشقّائك الآن. |
Yeni bez istiyor Belki de. | Open Subtitles | بالأرجح يرغب بحفاض نظيف. |
Belki Springfield'deki her beyefendiyle sohbet için durmasaydın... | Open Subtitles | بالأرجح لفعلت، إن توقّفت عن التحدّث مع كل سيّد نبيل بـ(سبرينغفيلد). |
Hoşuna giderim Belki Tamam | Open Subtitles | بالأرجح قد أروقك. |
- Belki boğulmuştur. | Open Subtitles | -حسناً، بالأرجح قد غرق . |
Evet, Belki. | Open Subtitles | بالأرجح. |
Muhtemelen kazanamayacağım bile. | Open Subtitles | بالأرجح لن أتمكّن حتّى من الإلتحاق بالمدرسة |
Ben de. Resmim Muhtemelen hâlâ oradadır. Tamam. | Open Subtitles | أنا أيضاً، بالأرجح ما فتئوا يعلّقون صورتي بالداخل |
Çünkü birazdan söyleyeceğim şey Muhtemelen hayatım boyunca söylediğim en bencilce şey olacak. | Open Subtitles | لأني على وشك أن أقول... بالأرجح الشيئ الأكثر أنانية بحياتي |
Muhtemelen onu şimdi pataklıyorlardır. | Open Subtitles | بالأرجح يعملون على ذلك الآن. |
Muhtemelen bunları oturup düşünmediniz bile. | Open Subtitles | بالأرجح لم تفكّروا بالأمر. |
Muhtemelen bunları oturup düşünmediniz bile. | Open Subtitles | بالأرجح لم تفكّروا بالأمر. |
Muhtemelen yaklaşamamıştır bile. | Open Subtitles | بالأرجح لم يقترب منه. |