Odaya oksijen veriyor, düşünmemi sağlıyor stresi azaltıyor. İhtiyaçları da basit. | Open Subtitles | يملىء الغرفة بالأكسجين, يساعد على التفكير يخفف من الإجهاد, آحتيجات بسيطة |
Ve yapı ağımız o kadar geniş ki, 37 trilyon hücrenin her biri ihtiyaç anında kendi oksijen dağılımına sahip. | TED | ولأن شبكة الأوردة واسعة النطاق، يتم تزويد كل واحدة من أصل 37 مليار خلية بالأكسجين اللازم فقط حال اللزوم من قبل الخلية. |
Bu belirtiler, kalp oksijen deposu kan akışını kaybettiğinde tetiklenir. | TED | تحدث هذه الأعراض عندما يحرم القلب من تدفق الدم الغني بالأكسجين. |
Tıpkı birbirine bağlanmış iki kutu bira gibi, biri likit oksijenle dolu, diğeri roket petrolüyle ve ağırlıktan kâr etmiş olduk. | TED | بكل بساطة مثل علبتي جعة اصطدمتا معاً، أحدهما مليئة بالأكسجين السائل، والأخرى مليئة بوقود الصواريخ، وهذا يحفظ الوزن. |
Bütün vücuduna sürersin ve oksijeni zengin bir ortamda kuş gibi yere süzülmeni sağlar. | Open Subtitles | وعندما تكون فى مكان غنى بالأكسجين تجعلك تطفو فى الهواء كالطائر |
Basınç, oksijenin vücutta dolaşmasını engelliyor. | Open Subtitles | أن يستطيعوا الإحتفاظ بالأكسجين الكافي لعودتهم إلى السطح. الضغط القوي جداً .. يمنع الأكسجين من التحرك خلال الجسم. |
En zorlu engellerden biri de oksijen ve besinin gerçek boyuttaki bir organa nasıl tedarik edileceği. | TED | بينما يبرز التحدي الأكبر على الإطلاق في كيفية دعم خلايا الأجهزة الحيوية الكبيرة بالأكسجين والعناصر الغذائية. |
İçine oksijen koydum. | Open Subtitles | ملأتها بالأكسجين من المفترض أن تدوم طوال اليوم |
Güzel solungaçları sadece bakteriye oksijen sağlamak için kullanılır. | Open Subtitles | ..خياشيمها الجميلة لا تستخدم الا لتزويد البكتيريا بالأكسجين |
Hiperbarik tedaviler oksijen zehirlenmesine sebep olabilir. Ciğer ve gözlerde hasar oluşabilir. | Open Subtitles | العلاج الباريومي يمكن أن يسبب تسمم بالأكسجين ضرر بالعين و الرئة |
Hoca bana bunları verdi. - oksijen dolu hap bunlar. | Open Subtitles | لذا, أعطاني المدرب تلك الأقراص إنها مليئة بالأكسجين |
Odaya oksijen veriyor, düşünmemi sağlıyor stresi azaltıyor. İhtiyaçları da basit. | Open Subtitles | يملىء الغرفة بالأكسجين , يساعد على التفكير يخفف من الإجهاد , آحتيجات بسيطة |
kanına doğrudan oksijen sağlayacak. | Open Subtitles | حالما يملأ سائل الربط المتصل رئتيك، سيمد دمك بالأكسجين مباشرة |
Temiz hava ve oksijen alırız. | Open Subtitles | حسناً، الآن جيد جاء هواء محمول بالأكسجين |
Sensörler havanın oksijen bakımından zengin olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هذه المجسات تقول أن الهواء مشبع بالأكسجين |
Bu yüzden burnuna bir hortum takıldı. Oraya gelen oksijenle nefes alabiliyor. | Open Subtitles | لهذا السبب لديها أنابيب تحت أنفها لكي تمدّها بالأكسجين لتتنفّس |
Akciğerlerine oksijenle zenginleştirilmiş bir karışım uygulamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ارغب بمحاولة ادخال محلول سميك غني بالأكسجين الى رئتيك |
Her bir hücrenin, bu hayat veren oksijenle yenilendiğini düşün. | Open Subtitles | تخيّل كل خلية يتم شطفها وتنظيفها بالأكسجين الواهب للحياة |
Bütün vücuduna sürersin ve oksijeni zengin bir ortamda kuş gibi yere süzülmeni sağlar. | Open Subtitles | إنها أخف 12 مرة من الهواء وتلتف بالكامل حول جسمك وعندما تكون فى مكان غنى بالأكسجين تجعلك تطفو فى الهواء كالطائر |
Gezegenimizi sıcak tutuyor iklimleri belirliyor ve soluduğumuz oksijeni sağlıyor. | Open Subtitles | يساعد على الحفاظ على دفء كوكبنا. يسوق المناخ. ويزوّدنا بالأكسجين الذي نتنفسه. |
Çok az oksijeni olan dünyadan oksijen zengini dünyaya dönüştü. | Open Subtitles | تم تحويلها من عالم مع القليل جدا من الأكسجين إلى عالم غني بالأكسجين. |
Birazdan oksijenin beyninize gittiğini hissedeceksiniz. | Open Subtitles | الآن انتظر لحظة و ستشعر بالأكسجين بتدفق لعقلك. |
Ciğere daha çok oksijenli kan sağlamak için bir bölme yaratmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج إلى صنع تحويلة لجلب المزيد من الدم المشبّع بالأكسجين للرئتين. |