Sarı Çıyanlar ağaçlara mayın döşemiş, koca bir müfrezeyi doğramışlar. | Open Subtitles | تشارلى محاصر بالألغام بين الأشجار . و تم تمزيق الكتيبة اللعينة إلى أشلاء |
Bu alan 80'li yıllarda isyancılar tarafından istila edilmiş ve Dr. Zuwanie yollara mayın döşemeye zorlanmış. | Open Subtitles | و قد وقعت المنطقه فى أيدى المتمردين فى الثمانينات و الدكتور زوانى أحاط المنطقه بالألغام |
"Liste" döneminde kafeterya mayın tarlası gibi. | Open Subtitles | الكافتيريا مليئة بالألغام خلال موسم القائمة |
İyi ki mayınları bırakmışız. | Open Subtitles | شيء جيد أننا ألقينا بالألغام |
İyi ki mayınları bırakmışız. Eğer yapmasaydık... | Open Subtitles | أمر جيد أننا ألقينا بالألغام |
Bütün bölge mayınla kaplı. | Open Subtitles | المنطقة بأكملها مغطاةً بالألغام الأرضية |
2 km boyunca hiçkimsenin yasamadığv ayrık sınır, mülteciler yasamasın diye de mayın döşenmiş. | Open Subtitles | مفصولة بواسطة 2 كيلومتر من الأرض المحايدة مزروعة بالألغام الأرضية لإبعاد اللاجئين |
Bir kabus gördüm: Bir mayın tarlasının tam ortasında duruyordum. | TED | في أحد المرات رأيت هذا الكابوس: أنني واقفة على أرض قاحلة مليئة بالألغام . |
Biri askerî üsse girip bir kasa dolusu mayın çalsa sence bundan haberimiz olmaz mıydı? | Open Subtitles | -مهلاً شخص ما يقوم باقتحام قاعدة الجيش ويقوم بسرقة صندوق ملئ بالألغام لم نسمع بذلك قطّ؟ |
Burası bir mayın tarlası mayınlarla dolu. | Open Subtitles | أنه حقل ألغام! المكان هنا مليء بالألغام! |
Yollar mayın dolu. Sürekli baskın veriyorlar. | Open Subtitles | فالطريق مليء بالألغام والكمائن! |
Burası mayın dolu. | Open Subtitles | إنه مليء بالألغام |
Burası mayın dolu. | Open Subtitles | هذا المكان ملئ بالألغام. |
İyi ki mayınları yerleştirmişiz. | Open Subtitles | شيء جيد أننا ألقينا بالألغام |
İyi ki mayınları yerleştirmişiz. Eğer bırakmasaydık... | Open Subtitles | أمر جيد أننا ألقينا بالألغام |