| Büyük bir problem değil. Seremoniye gidelim sadece. | Open Subtitles | إنه ليس بالأمر الجلل حسناً ، لنذهب إلى المراسم |
| Bunun hakkında düşündükçe çok da Büyük bir şey olmadığını fark ediyorum. | Open Subtitles | .. كلما فكّرت في الأمر أكثر أدركت أنه ليس بالأمر الجلل |
| Taksi çağırıp hava alanına gitsem ne olur sanki. büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | لمَ لا تتركيني أخذ سيارة أجرة إلي المطار فهذا ليس بالأمر الجلل |
| Epey bir süre kullandım çünkü. Çocuklarım da taşıyor. büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | لأنني كنت أحمله لبعض الوقت والأولاد كذلك, ليس بالأمر الجلل |
| - Biraz solgun görünüyorsun. - Önemli bir şey değil. | Open Subtitles | أنت شاحب قليلًا - ليس ذلك بالأمر الجلل - |
| Benim için Çok önemli değil ama. | Open Subtitles | أمّا بالنسبة لي ، فلم يكن بالأمر الجلل .. |
| Büyütülecek birşey yok. | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل |
| Sanırım o kadar da mühim bir şey sayılmaz bakım elemanlarınızın hiçbir denetim olmaksızın içeriye akması. | Open Subtitles | اتعلمين انه ليس بالأمر الجلل انك عمال صيانتك يرقصون هنا بدون فحص على الأطلاق |
| O kadar da önemli değil, John. | Open Subtitles | لا , إنه ليس بالأمر الجلل يا جون |
| Çok Büyük bir şey değil ama programlar şehir dışında ve umuyordum ki benimle birlikte gelmek istersin. | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل .ولكنها خارج المدينه , لذا كنت آمل أنكِ سترغبين في المجئ معي |
| Baba, bunun üstesinden gelebilirim. Büyük bir olay değil. | Open Subtitles | أبي، بإمكاني التكفّل بذلك أنّه ليس بالأمر الجلل. |
| Burs dolandırıcılığı çok Büyük bir şey değil. | Open Subtitles | الإحتيال بشأن منحة دراسية ليس بالأمر الجلل |
| büyütülecek bir şey yok. Kendin olmalısın. | Open Subtitles | هذا ليس بالأمر الجلل عليك أن تكون على طبيعتك |
| Aslında çok büyütülecek bir şey de değil. Her şey bitti. | Open Subtitles | في الواقع، إنه ليس بالأمر الجلل حتى. |
| Duygulanman çok ince Morgan ama büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | الشعور يا "مورجان" ولكن ليس بالأمر الجلل |
| - Önemli değil. | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل |
| - Selam. - Önemli değil. | Open Subtitles | مرحبا ليس بالأمر الجلل |
| Çok önemli bir şey değil ama bu bölgede dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | ليسوا بالأمر الجلل لكنها أرضية صعبة هناك |
| Çok önemli değil. Sadece kulağa daha iyi geliyor. | Open Subtitles | إنه ليس بالأمر الجلل ستبدو الأغنية أفضل هكذا فحسب |
| Büyütülecek birşey değil. | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل. |
| Sheldon, boş ver gitsin. mühim bir şey değil. | Open Subtitles | "شيلدون"، دع الأمر يمضي ليس بالأمر الجلل |
| O kadar da önemli değil. | Open Subtitles | ليس بالأمر الجلل. |