"بالأمر الجلل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Büyük bir
        
    • büyütülecek bir şey
        
    • - Önemli
        
    • Çok önemli
        
    • Büyütülecek birşey
        
    • mühim bir
        
    • kadar da önemli
        
    Büyük bir problem değil. Seremoniye gidelim sadece. Open Subtitles إنه ليس بالأمر الجلل حسناً ، لنذهب إلى المراسم
    Bunun hakkında düşündükçe çok da Büyük bir şey olmadığını fark ediyorum. Open Subtitles .. كلما فكّرت في الأمر أكثر أدركت أنه ليس بالأمر الجلل
    Taksi çağırıp hava alanına gitsem ne olur sanki. büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles لمَ لا تتركيني أخذ سيارة أجرة إلي المطار فهذا ليس بالأمر الجلل
    Epey bir süre kullandım çünkü. Çocuklarım da taşıyor. büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles لأنني كنت أحمله لبعض الوقت والأولاد كذلك, ليس بالأمر الجلل
    - Biraz solgun görünüyorsun. - Önemli bir şey değil. Open Subtitles أنت شاحب قليلًا - ليس ذلك بالأمر الجلل -
    Benim için Çok önemli değil ama. Open Subtitles أمّا بالنسبة لي ، فلم يكن بالأمر الجلل ..
    Büyütülecek birşey yok. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل
    Sanırım o kadar da mühim bir şey sayılmaz bakım elemanlarınızın hiçbir denetim olmaksızın içeriye akması. Open Subtitles اتعلمين انه ليس بالأمر الجلل انك عمال صيانتك يرقصون هنا بدون فحص على الأطلاق
    O kadar da önemli değil, John. Open Subtitles لا , إنه ليس بالأمر الجلل يا جون
    Çok Büyük bir şey değil ama programlar şehir dışında ve umuyordum ki benimle birlikte gelmek istersin. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل .ولكنها خارج المدينه , لذا كنت آمل أنكِ سترغبين في المجئ معي
    Baba, bunun üstesinden gelebilirim. Büyük bir olay değil. Open Subtitles أبي، بإمكاني التكفّل بذلك أنّه ليس بالأمر الجلل.
    Burs dolandırıcılığı çok Büyük bir şey değil. Open Subtitles الإحتيال بشأن منحة دراسية ليس بالأمر الجلل
    büyütülecek bir şey yok. Kendin olmalısın. Open Subtitles هذا ليس بالأمر الجلل عليك أن تكون على طبيعتك
    Aslında çok büyütülecek bir şey de değil. Her şey bitti. Open Subtitles في الواقع، إنه ليس بالأمر الجلل حتى.
    Duygulanman çok ince Morgan ama büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles الشعور يا "مورجان" ولكن ليس بالأمر الجلل
    - Önemli değil. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل
    - Selam. - Önemli değil. Open Subtitles مرحبا ليس بالأمر الجلل
    Çok önemli bir şey değil ama bu bölgede dikkatli olmalıyız. Open Subtitles ليسوا بالأمر الجلل لكنها أرضية صعبة هناك
    Çok önemli değil. Sadece kulağa daha iyi geliyor. Open Subtitles إنه ليس بالأمر الجلل ستبدو الأغنية أفضل هكذا فحسب
    Büyütülecek birşey değil. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل.
    Sheldon, boş ver gitsin. mühim bir şey değil. Open Subtitles "شيلدون"، دع الأمر يمضي ليس بالأمر الجلل
    O kadar da önemli değil. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more