"بالأمر السيء" - Translation from Arabic to Turkish

• kötü bir şey
• kadar da kötü

Peki neden bu ayrılma kötü bir şey olsun?
لماذا تعتبر هذا الانفصال بالأمر السيء إذاً؟

Fakir doğdum ama bu o kadar da kötü bir şey değil.
لقد ولدتُ فقيره، وهذا ليس بالأمر السيء تماماً.

Ama belki de bu o kadar kötü bir şey değildir.
ولكن ربما ذلك ليس بالأمر السيء.

Şimdi işin içinde olduğumdan her şeyin o kadar da kötü olmadığını anladım.
الآن بما أني في خضم ذلك إنه ليس بالأمر السيء أنا أحب السترويد

Mısır tarlasındaki habis putperest çocuklar tarafından kurban edilmek o kadar da kötü değil.
أن يُضحّي بك أطفال يعبدون الشيطان في الذرة إنه ليس بالأمر السيء

İnsanlar gerçek ilaçla aşılanıyordu, bunda kötü bir şey yoktu.
أعني، أن السكان يتم تلقيحهم بأدوية حقيقية... ليس بالأمر السيء ابداً...

Burada bir hafta geçirmek kötü bir şey değil.
اسمعي، أسبوع هنا ليس بالأمر السيء.

İstediğin kişi ol. Bu kötü bir şey değil.
كن كما تريد, إنه ليس بالأمر السيء

Bazen dinlenmek o kadar da kötü bir şey değil.
{\fnArabic Typesetting}أظنّ أن بعض الراحة بين الفينة والأخرى ليست بالأمر السيء.

Belki de karmaşıklık o kadar da kötü bir şey değildir.
{\fnArabic Typesetting}.لعلّ التّعقيد ليس بالأمر السيء

Ama bu kötü bir şey değil.
لكن هذا ليس بالأمر السيء.

İlla kötü bir şey olması gerekmiyor.
ذلك ليس بالأمر السيء

Bu kötü bir şey mi?
أوذلك بالأمر السيء ؟

Bu kötü bir şey değil.
هذا ليس بالأمر السيء.

kötü bir şey değil.
ليس بالأمر السيء.

- kötü bir şey değil.
-إنه ليس بالأمر السيء.

O kadar da kötü değil. Bir planınızın olması iyi hissetirmiyormu? ..
ليس بالأمر السيء ألا يشعرك بالرضا أنه دائماً لديك خطة؟

Batışını izlemek fikri, o kadar da kötü değil.
ظننتُ أن مشاهدته و هو يذوب ليس بالأمر السيء

Musa'nın şeriatına göre gözlerinin oyulması o kadar da kötü değil.
تبعاً لقوانين "موسى" إنه ليس بالأمر السيء

Alisinca o kadar da kötü degil.
إنه ليس بالأمر السيء عليك الإعتياد عليه