Hayır tatlım, bu ciddi bir şey. O büyük mağazalar babanın yapamayacağı indirimler vaadediyorlar. büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | لا، عزيزتي، هذا أمر جاد هذا ليس بالأمر الكبير كل ماعليك فعله هو |
Muhtaç birine gizlice yardım etmenin büyütülecek bir yanı yok. | Open Subtitles | مساعدة إنسان محتاج بالسر ليس هو بالأمر الكبير |
Evet ama yaptıklarımın majestelerinin yaptıkları yanında hiçbir önemi yok. | Open Subtitles | أفعل ما بوسعي. إنها ليست بالأمر الكبير بالمقارنة بعالمك، سيادتكم |
Çok önemi yok yani. Aslında çok önemi var. | Open Subtitles | إنه ليس بالأمر الكبير في الحقيقة , إنه أمر كبير |
Bakın -- ben trans bireyim, çok önemli bir şey değil. | TED | حسناّ، أنا متحوّلةٌ جنسيّاً، وهذا ليس بالأمر الكبير. |
O kadar önemli bir şey değil. Tüm hayatımı vermiyorum buna. | Open Subtitles | انه ليس بالأمر الكبير لم يأخذ الكثير من وقت حياتي |
- Evet, tabii ki, önemli değil! Alt tarafı, ortalık yerde dolaşan bir nükleer madde! | Open Subtitles | نعم، بالتأكيد، ليس بالأمر الكبير إنها مجرد مواد نووية غير مسيطر عليها |
Aynı şeyi siz de benim çocuklarım için yapardınız. büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | ،بحقك، كنت لتفعل الشئ ذاته لأطفالي هذا ليس بالأمر الكبير |
Teşekkürler. büyütülecek bir şey yok. İnan bana, çok daha kötülerini geçirdim. | Open Subtitles | شكراً، ليس بالأمر الكبير ثقي بي لقد مررت بأسوء من ذلك |
Belki bazen striptiz kulübü ama büyütülecek bir şey değil. | Open Subtitles | ،أعني، ناد التعري في بعض الأحيان . لكن هذا ليس بالأمر الكبير |
Çok büyütülecek bir şey değildi. Çocukların çocukluk halleri işte. | Open Subtitles | إنهُ ليس بالأمر الكبير . و الأطفال يبقون أطفال |
Birini öldürdükten sonra haneye tecavüzün pek bir önemi yok herhâlde. | Open Subtitles | حسناً. أعتقد أن الدخول عنوة ليس بالأمر الكبير. بما أنك قتلت رجلاً. |
- Sen çıldırmışsın. - Bu kadar cimri olma. Bir önemi yok. | Open Subtitles | هناك أمر خاطىء بك - لقد قلت هذا جسد رائع ليس بالأمر الكبير - |
Merkezde tanıdığım bir var. Sanırım bilen tek kişi benim. Zaten önemli bir şey sayılmaz. | Open Subtitles | أنا أعرف البعض فى القسم ،أنا الوحيدة التى تعلم على ما أعتقد ، إنه ليست حقاً بالأمر الكبير |
Sadece kullandığım isimlerden biri. önemli bir şey değil. | Open Subtitles | إنها مجرد شخصية رتبت لها ليست بالأمر الكبير |
Boş ver, alt tarafı bir halhal. | Open Subtitles | دعيه , إنه فقط خلخال ليس بالأمر الكبير |