"بالأمر الكبير" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyütülecek bir
        
    • önemi
        
    • önemli bir
        
    • Önemli bir şey
        
    • tarafı
        
    Hayır tatlım, bu ciddi bir şey. O büyük mağazalar babanın yapamayacağı indirimler vaadediyorlar. büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles لا، عزيزتي، هذا أمر جاد هذا ليس بالأمر الكبير كل ماعليك فعله هو
    Muhtaç birine gizlice yardım etmenin büyütülecek bir yanı yok. Open Subtitles مساعدة إنسان محتاج بالسر ليس هو بالأمر الكبير
    Evet ama yaptıklarımın majestelerinin yaptıkları yanında hiçbir önemi yok. Open Subtitles أفعل ما بوسعي. إنها ليست بالأمر الكبير بالمقارنة بعالمك، سيادتكم
    Çok önemi yok yani. Aslında çok önemi var. Open Subtitles إنه ليس بالأمر الكبير في الحقيقة , إنه أمر كبير
    Bakın -- ben trans bireyim, çok önemli bir şey değil. TED حسناّ، أنا متحوّلةٌ جنسيّاً، وهذا ليس بالأمر الكبير.
    O kadar önemli bir şey değil. Tüm hayatımı vermiyorum buna. Open Subtitles انه ليس بالأمر الكبير لم يأخذ الكثير من وقت حياتي
    - Evet, tabii ki, önemli değil! Alt tarafı, ortalık yerde dolaşan bir nükleer madde! Open Subtitles نعم، بالتأكيد، ليس بالأمر الكبير إنها مجرد مواد نووية غير مسيطر عليها
    Aynı şeyi siz de benim çocuklarım için yapardınız. büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles ،بحقك، كنت لتفعل الشئ ذاته لأطفالي هذا ليس بالأمر الكبير
    Teşekkürler. büyütülecek bir şey yok. İnan bana, çok daha kötülerini geçirdim. Open Subtitles شكراً، ليس بالأمر الكبير ثقي بي لقد مررت بأسوء من ذلك
    Belki bazen striptiz kulübü ama büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles ،أعني، ناد التعري في بعض الأحيان . لكن هذا ليس بالأمر الكبير
    Çok büyütülecek bir şey değildi. Çocukların çocukluk halleri işte. Open Subtitles إنهُ ليس بالأمر الكبير . و الأطفال يبقون أطفال
    Birini öldürdükten sonra haneye tecavüzün pek bir önemi yok herhâlde. Open Subtitles حسناً. أعتقد أن الدخول عنوة ليس بالأمر الكبير. بما أنك قتلت رجلاً.
    - Sen çıldırmışsın. - Bu kadar cimri olma. Bir önemi yok. Open Subtitles هناك أمر خاطىء بك - لقد قلت هذا جسد رائع ليس بالأمر الكبير -
    Merkezde tanıdığım bir var. Sanırım bilen tek kişi benim. Zaten önemli bir şey sayılmaz. Open Subtitles أنا أعرف البعض فى القسم ،أنا الوحيدة التى تعلم على ما أعتقد ، إنه ليست حقاً بالأمر الكبير
    Sadece kullandığım isimlerden biri. önemli bir şey değil. Open Subtitles إنها مجرد شخصية رتبت لها ليست بالأمر الكبير
    Boş ver, alt tarafı bir halhal. Open Subtitles دعيه , إنه فقط خلخال ليس بالأمر الكبير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more