Hükümet, parayı kaçırmamdan sonra daha fazla utanç duymak istemedi. | Open Subtitles | لم ترد الحكومة أي إحراج آخر بعد أن هربت بالأموال |
Ama parayı bu kadar çarçur etmemelisin. | Open Subtitles | لكن يمكن فعل أشياء أفضل بالأموال بدلاً من إضاعتها |
Otele gidip arabayı değiştirir ve parayı geri getiririm. | Open Subtitles | سوف اعود للفندق واشغل السيارة وسوف اعود بالأموال |
Sebep her ne ise, kesinlikle çekilen parayla bir ilgili var. | Open Subtitles | حسناً، مهما كان، فلابدّ أن يكون مُتصلاً بالأموال التي قاموا بسحبها. |
Evet, Mars’ta gelişen bir koloni kurmaya yetecek parayla bir sürü iyi şey yapabiliriz. | TED | نعم يمكننا فعل الكثيرمن الخير بالأموال التي نحتاجها لانشاء مستعمرة مزدهرة على المريخ. |
Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla yasal şirketler kurdular... | Open Subtitles | أقاموا الأعمال التجارية المشروعة بالأموال القذرة من المخدرات والقمار والدعارة |
parayı hayır kurumuna bağışlarız. | Open Subtitles | . يُمكننا التبرع بالأموال علي سبيل الصدقة |
Yani, görünüşe göre,resim satıldığında, parayı aklamak için bir şirket kuruyorlar. | Open Subtitles | إذن يبدو أنهم أنشأوا شركة قابضة لتتعامل بالأموال القذرة بعد بيع اللوحة |
Binayı elden geçirip sat ve parayı da bağışla. | Open Subtitles | قومي ببيع كلّ شيء وتبرعي بالأموال للأعمال الخيريّة |
İfadenizde dediğinize göre adamlar buraya tabancalarla gelip sadece kasadaki nakit parayı almışlar. | Open Subtitles | لقد آتوا الرجال إلى هنا مسلحين ورحلوا بالأموال فقط.. |
Hepinize geldiğiniz için ve yeni kütüphaneye kitap almamız için parayı arttırdığınız için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اشكر جميعكم على الحضور والتبرع بالأموال لشراء الكتب للمكتبة الجديدة |
Gitar teline harcadığınız parayı piyango biletine harcasanız yeridir. | Open Subtitles | بإمكانكم أيضاً شراء بطاقات اليانصيب بالأموال التي تصرفونها على الجيتار |
Kumarhane adamları beni kaçırdı, onlardan aldığın parayı geri istiyorlar. | Open Subtitles | بعض عمال الكازينو اختطفوني، وهم يرغبون بالأموال التي أخذتها منها أو شيئا آخر |
Ve işimiz bittiğimizde Kings tüm parayı ve malzemeyi alabilir. | Open Subtitles | وعندما ننتهي ، يُمكن للملوك الإحتفاظ بالأموال والبضائع |
Demek istediğim, ne demek istediğini anlıyorum Ahbap. parayı o aldı. | Open Subtitles | أنا أقول، لقد فهمت ما ترمي إليه (ديود)، لقد احتفظ بالأموال |
Etrafımız parayla çevriliydi, ama bizim hiç paramız olmadı. | Open Subtitles | كنا محاطين بالأموال دون أن نملك ايٍ منها |
Dalgalar nereye gidiyorsa, onlar da parayla oraya gidiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يترحلّون بالأموال يذهبون الى حيث الأمواج |
Bence kimse parayla ya da kahveyle ilgilenmiyormuş. | Open Subtitles | تدعم ذلك لا أعتقد ان احداً كان مهتماً بالأموال أو القهوة |
parayla dolu zarfları olan zenginleri kontrol etmek zordur. | Open Subtitles | من الصعب التحكم برجالِ مسنين و أغنياء يمتلكون مغلفات مليئة بالأموال |
Her gece getirdiğin o kirli paralarla beni satın aldığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنين بأنك إشتريتني بالأموال القذرة التي تعطيني إياها كل يوم ؟ |
%100 inek öğrencilerden alınan paralarla desteklenen kanal. | Open Subtitles | مموّل كلّيا بالأموال المأخوذة من المهووسين |