"بالإحتفاظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutmak
        
    • saklamış
        
    • doğurmak
        
    İkincisi senin yanında tutmak. Open Subtitles انتظر، أقصد ثاني خطأ لها فالأول كان قرارها بالإحتفاظ بك
    Aslında, olaylar değiştiği halde sözünü tutmak istemen çok asilce. Open Subtitles في الواقع أعتقد من أنه من النبالة أن ترغب بالإحتفاظ بكلمتك عندما تغيرت الأمور
    Anahtarlarını yanımda tutmak gibi bir niyetim yoktu ama bununla birlikte minyatür bana ait. Open Subtitles ليس لدي أي نية بالإحتفاظ بمفاتيحك ولكن القلادة، أياً كانت ملك لي.
    Sapık olduğunu söylemiyorum ama kullandığın bir mendili saklamış. Open Subtitles حسنا أنظر أنا لم اقل هذا إنما هى من ضمن الملاحظات وهى قامت بالإحتفاظ بمنديل أنت استخدمته
    Biliyorum. Ama annem cüzdanında saklamış olabilir. Ya da arabada. Open Subtitles أعرف و لكن إن قامت أمي بالإحتفاظ ببعض الصور في محفظتها أو كانت تحتفظ بها بالسيارة
    Ve eğer bu bebeği doğurmak istiyorsan, seninle doğum eğitimlerine gelirim. Open Subtitles وإذا مارغبتِ بالإحتفاظ بالصغير, سأذهب معك لصفّ الأمّهات المراهقات.
    Eğer bu bebeği doğurmak istersen, seninle hamile eğitimlerine gelirim. Open Subtitles أنا حامل! لو رغبتِ بالإحتفاظ بالصغير سأرتاد معك مدرسة المراهقات,
    Anahtarlarını yanımda tutmak gibi bir niyetim yoktu ama bununla birlikte minyatür bana ait. Open Subtitles ليس لدي أي نية بالإحتفاظ بمفاتيحك ولكن القلادة، أياً كانت ملك لي.
    Seni izlememin tek sebebi parayı elimizde tutmak için ikna etmeye çalışmaktı fakat bu-- Open Subtitles سبب لحاقي بك كان من أجل إقناعكَ بالإحتفاظ بالنقود ... لكن هذا
    İnancını beni elimde tutmak için takas edeceğini. Open Subtitles بأنك ستقايضين ثقتك, بالإحتفاظ بي.
    Yoksa kendi soyadını mı tutmak istersin? Open Subtitles أترغبين بالإحتفاظ بإسمكِ ؟
    İkinizin çok fazla şey konuşması gerekecek ve eğer onu hayatında tutmak istiyorsan, Franz bazı cevapları kendi başına anlaman gerekecek. Open Subtitles وانكما لديكما الكثير للتحدث بشأنه وإذا كنت ترغب بالإحتفاظ في حياتك يا (فرانز) عليك أن تجد بعض الأجوبة بنفسك
    Yani şu gerzek herif kaseti hatıra olsun diye saklamış ama kaseti alan Matthew'muş Şerif. Open Subtitles أنا أعني الغبي, قام بالإحتفاظ بالشريط كذكرى لكن (ماثيو) هو الشخص أخذه
    Bebeği doğurmak istemiyorsan eğer bu senin kararın. Open Subtitles إذا لم ترغبي بالإحتفاظ بالطفل فذلك قرارك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more