Aslında deneyimler arasında bir seçim yapmayız. Deneyimlere ait hatıralar arasında bir seçim yaparız. | TED | نحن في الواقع لا نقوم بالإختيار بين التجارب. نحن نختار من بين ذكريات التجارب. |
Ama başarına bakarsak, doğru seçim yapmışsın gibi. | Open Subtitles | ولكن , بالنظر إلى إنجازاتكِ فيبدو أنكِ قمتِ بالإختيار الصحيح |
Önemli olan nokta, biyolojik ve duygusal anlamda, - bir seçim yapmak zorunda olması. | Open Subtitles | الهدف هو أن العاطفة والجسدية تتكلمان لها الحق بالإختيار |
Seçimini yap. Sadece birkaç dakikasi kaldi. | Open Subtitles | قم بالإختيار , لديها دقائق معدودة فقط |
Seçimini yapmadın. Biz de senin yerine yaptık. | Open Subtitles | أنت لم تختاري لذا قمنا بالإختيار عنكِ |
Doğru seçimi yaptığında. doğruyu duyarsın | Open Subtitles | عندما تقوم بالإختيار الصحيح الذي تسمعه هو الحقيقة |
- Wallbrook, Charlie'yle kal. - Hayır bir karar ver. | Open Subtitles | ــ أعود إلى والبروك وأبقى مع تشارلي ــ لا، إنها شيئان مختلفان، قم بالإختيار |
Doğal olarak biraz öznel bir seçimdi ama kesinlikle doğru kararı verdiğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | هذه الأمور تتم على أساس شخصي بطبيعتها لكني أعتقد أننا قمنا بالإختيار الصائب |
Hala yapabiliyorken kararını ver. | Open Subtitles | قمْ بالإختيار الصحيح بينما لازال يمكنك ذلك |
Anne, inanç ya da bilim arasında gerçekten seçim yapmalısın. | Open Subtitles | أمي ، نحن مخيّرون بهذا الموقف بالإختيار بين العلم أو الإعتقاد |
Bu eklerlerle milföyler arasında seçim yapmak gibi. | Open Subtitles | إن الأمر أشبه بالإختيار بين إكليرز ونابليون |
Bunun seçim mi yoksa şans mı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ولم أكن أعلم إذا كانت بالصدفة أو بالإختيار |
Bazen insanlar kendileri için doğru seçim yapamazlar. | Open Subtitles | تعلم ، أحياناً إذا الأشخاص لم يستطيعوا أن يقوموا بالإختيار الصحيح لأنفسهم |
Seni bulacağız. Şansın varken doğru bir seçim yap. | Open Subtitles | نحن سنجدك ، فقم بالإختيار الصحيح عندما نعطيك الفرصة |
Jen tekrar bir seçim yapacak ve bu sefer beni seçecek. | Open Subtitles | سوف تقوم بالإختيار مرة أخرى، وهذه المرة ستختـارني أنـا. |
Bekçi Köpeği olan Genpou Ailesi'nin başından evlenmek için benimle kardeşim arasında seçim yapması istendi. | Open Subtitles | رئيسُ عائلة جينبو الذي تولى منصب مراقب العدالة قد تم الإيعاز له بالإختيار بيني و بين أختي لتصبح إحدانا زوجته |
Seçimini yap! | Open Subtitles | قومى بالإختيار ، أنا أمرك |
O zaman Seçimini yap. | Open Subtitles | و عنذئذ عليك بالإختيار |
Öyleyse doğru seçimi yaptım. Ya da, "ben" mi seçtim? | Open Subtitles | لذا فلقد إخترت الإختيار الصائب أو, هل قمت بالإختيار أصلا ؟ |
Silahlar ya da güller, umarım doğru seçimi yapmışımdır... | Open Subtitles | بندقية أو زهور أأمل أنني قمت بالإختيار الصحيح |
Sonunda bir karar vermek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | في النهاية ، أنا سأضطر إلى القيام بالإختيار |
kararı kendi iradenle vermen gerekir, tehdit altında değil. | Open Subtitles | القرار يجب أن يتخذ بالإختيار وليس بالإكراه |
Yaşamak istiyor. kararını verdi. | Open Subtitles | لقد أرادت الحياة، لقد قامت بالإختيار |
seç bir tane. | Open Subtitles | لقد اشتريت 30 دزينة قم بالإختيار |