Sonra kediyi burnunun tam ortasından öyle bir kırbaçladı ki kedi yuvarlandı ve titremeye başladı. | Open Subtitles | حتى أجهز عليها بضربة على أنفها فإذا بها تتدحرج وتبدأ بالإرتعاش |
Dudaklarım titremeye başladı, ellerim ve ayaklarım uyuştu. | Open Subtitles | بدأت شفتاي بالإرتعاش وتخدرت يداي و قدماي |
Annemin ellerinin tam olarak ne zaman titremeye başladığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم متى بدأت أيدي والدتي بالإرتعاش تماما |
* Başlar bedenin titremeye * * Dans et ölene dek * | Open Subtitles | لتبقى حياً جسدك يبدأ بالإرتعاش.. |
Yüzüm seğirmeye başlarsa bana dirsek atın Bayan Martindale. | Open Subtitles | هلا قمتِ بوكزي إن بدأت بالإرتعاش لا شعورياً يا آنسة "مارتنديل" |
Ne zaman uyku bastırsa seğirmeye başlıyorum. | Open Subtitles | كلّ مرة أغفي فيها، أبدأ بالإرتعاش |
ve güneş vadide yükselmeye başladığında, tam anlamıyla heyecandan titremeye başladım. Çünkü resme baktım ve şöyle dedim: "Aman Tanrım, Bierstadt'ın 100 yıl önceki ışığının tamamen aynısını yakalıyorum." | TED | و عندما بدأت الشمس بالسطوع في الوادي، بدأت حرفياَ بالإرتعاش من التأثر لأنني أنظر للوحة و أردد، "يا إلهي، أنا أحصل على نفس إضاءة لوحة بيرشتاد قبل 100 سنة مضت." |
titremeye başladım. | Open Subtitles | و أبدأ بالإرتعاش |
♪Titremeye başlıyorum ♪ | Open Subtitles | "أبدأ بالإرتعاش" |
Ne zaman uyku bastırsa seğirmeye başlıyorum. | Open Subtitles | كلّ مرة أغفي فيها، أبدأ بالإرتعاش |