"بالإطلاق" - Translation from Arabic to Turkish

• ateş
• Ateşe
• fırlatma

Anlaşmanın şartlarına göre sadece karşı taraf ateş açarsa ateş edeceksiniz.
قواعد الاتفاق هي أنه يمكنكم الإطلاق فقط إن بدأ الآخرون بالإطلاق

Ben ateş emri verince derhal Ateşe başla.
عندما أعطى أمر بالإطلاق إستمروا بدون قيود

Dot, sürekli ateş et. Bir at vurmaya çalış.
دوت أنت تستمرّين بالإطلاق محاولة إصابة حصان

Sen ateş etmeye başlamasaydın bunların hiçbiri olmayacaktı.
وإذا لم تبدأ بالإطلاق لا شيء من هذا كان سيحدث

Mülteciler güvenli bir yere ulaşana dek ateş etmeye devam edin!
مهمّتنا ، أيّـها الملازم هي تأخير تقدّمهم حتّـى يكون هؤلاء اللاجئون بِـأمان الآن ، إستمرّوا بالإطلاق

Silah çekti, bize ateş etmeye başladı tam o sırada...
وأخذ مسدس , وبدأ بالإطلاق علينا وعندها وعندها انت

Peki, siz bunu ateş emri mi sandınız yoksa bu askerleri ateş etmeye teşvik etmek için söylenen bir şey mi sandınız?
الآن، أتمنعون الجنود من إطلاق النار أو تأمرونهم بالإطلاق ؟

Sen şimdi gelmiş ateş eden, savaşan asker robotlara razı geliyorsun.
والأن أنت قنعت بالإطلاق والقتال وجنود أليين؟

Evet, iki herif bize ateş edene kadar eminim öyleydi. Hemen şuradan.
اراهن بذلك حتى بدأ اثنان بالإطلاق علينا خارج هذه المركبة

Pentagon'dan kaynaklar bir Pakistan savaş gemisinin hiç uyarıda bulunmadan Ohio sınıfı nükleer denizaltı U.S.S. Colorado'ya ateş ettiğini söylüyor.
مصدر يقول بأن سفينة باكستانية حربية قامت بالإطلاق دون سابق إنذار سفينة من فئة اوهايو

Pentagon'dan kaynaklar bir Pakistan savaş gemisinin hiç uyarıda bulunmadan Ohio sınıfı nükleer denizaltı U.S.S. Colorado'ya ateş ettiğini söylüyor.
لا مصدر يقول بأن سفينة باكستانية حربية قامت بالإطلاق دون سابق إنذار سفينة من فئة اوهايو

Şimdi, biri Illinois'a ateş etmesini emretti.
والان هنالك شخص قد قام بامر الانويس بالإطلاق

Çin askeri uydusu üzerindeki parçacık tabancası ateş etmek üzere!
المدفع الذي على القمر الصناعي العسكري الصيني سيقوم بالإطلاق

Başka şansım yoktu. Bana ateş etti. Karşılık vermek zorundaydım.
، لم أملك خياراً فلقد أطلق النار عليّ، فرردت بالإطلاق عليه

Bana ateş etmeye başladığı için, siper alsın diye havaya bir tane sıkıp kaçtım.
وبدأت بالإطلاق على لذا أطلقت الرصاص فى الهواء لكى تختبىء

Tamam, mühimmat alayım ve ateş etmeye başlayayım.
حسنا , سوف أجلب الذخيرة و أبدأ بالإطلاق فى الحال

Yoksa bu adamlara çocuklara ateş etmelerini söylemek zorunda kalırım.
وإلّا سأضطر لإخبار هؤلاء الرجال بالإطلاق على هؤلاء الأطفال

Şunu al, onları oyala. Ateşe devam et, geliyorum.
خذ هذا وإستمرّ بالإطلاق سأعود حالا

A Birimi 669 konumunda. Ateşe başlıyoruz.
وحدة 669 في موقعها أسرع بالإطلاق

Bilgisayar destekli düzlem. fırlatma için izin istiyorum.
طائرة على شاشة الحاسوب أطلب الإذن بالإطلاق