Bu genç kızı hunharca dövmekle ve tecavüz etmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | قد اتُّهم ...بالإغتصاب والضرب الوحشي لهذه الفتاة الشابة الجالسة هنا. |
Şiddet yerine tecavüz olabilirdi. | Open Subtitles | كان يمكن إتهامك بالإغتصاب بدلا من الإعتداء |
Savaş sırasında, binlerce masum Müslüman'ın tecavüz edilmesi ve öldürülmesi emrini vermiştir. | Open Subtitles | أثناء فترة الحرب ، كان هو الآمر بالإغتصاب و القتل لآلاف من المسلمين الأبرياء |
Tecavüzle suçlanan bir adam, genellikle masumsa sinirli olur. | Open Subtitles | رجل متهم بالإغتصاب هو بالكاد مثل الغضبان في حالة البرائة |
Sonra eve bir dedektif geldi ve müşterilerimizden birinin Chad'i Tecavüzle suçladığını söyledi. | Open Subtitles | ثم محقق أتى وقال لنا بأن شاد قد أتهم بالإغتصاب |
tecavüzden suçlu değildi, ve eminim dışarıda ne düşünmek isterlerse öyle düşünecek insalar var. | Open Subtitles | لم يتم اتهامه بالإغتصاب وأنا متأكدة أن هنالك أشخاصاً سيتعقدون أي شيء يريدون اعتقاده |
O zamanlar tecavüz , oğlanclılık , silahlı saldırı , uyuşturucu , otomatik silah kaçakçılığı suçları vardı. | Open Subtitles | متهم بالإغتصاب والسرقه وحيازه اسلحه ناريه |
1991'de tecavüz suçuyla 8 yıl hüküm giymiş. Ekim 1999'da serbest kalmış. | Open Subtitles | مدان بالإغتصاب عام 1991 وقضى 8 سنين عقوبة وأطلق سراحه في أكتوبر 1999 |
- Yeterince tecavüz edememişizdir belki. | Open Subtitles | نحن لسنا جيدين بالإغتصاب بما فيه الكفايه |
Batı Flintcombe'den Trish Winterman yabancı bir saldırgandan tecavüz ihbarına bulundu. | Open Subtitles | تريش وينترمان من غرب فلينتكومب إدعت بالإغتصاب ضد مهاجم مجهول. |
Holden, bildiğiniz gibi, 1994 yılında sevgilisi Hanna Dean'i öldürüp tecavüz ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. | Open Subtitles | هولدن) كما تذكرون, مُدان) " بالإغتصاب في العام 1994 " "(وقتل صديقته (هانا دين " |
tecavüz ve işkence yapmakla suçlanmışlar. Kevin ölmüş, Lukas hayatta. | Open Subtitles | لقد كانوا متهمين بالإغتصاب والتعذيب (كيفن) مات، (لوكاس) على قيد الحياة |
Bu senenin başında Open and Shut Reese Burton isimli öğrenciden tecavüz ile ilgili bilgi aldı. | Open Subtitles | هذا حتى وقت مبكر من هذا العام مفتوح ومغلق إكتشف إدعاء بالإغتصاب من طالبة جامعية أخرى (تدعي (ريس بورتون |
Bir tecavüz olayı ihbar edildi. | Open Subtitles | كان هناك إدعاء بالإغتصاب. |
Bu adam tecavüz suçuyla mahkum edilmiţtir. | Open Subtitles | هذا الرجل قد أدين بالإغتصاب |
Hapisteydim. Beni hücreye koydular ve beni Tecavüzle suçladılar. | Open Subtitles | لقد كنتُ في السجن وضعوني في زنزانة، اتهموني بالإغتصاب |
Ansızın beni Tecavüzle suçlamaya başladı. | Open Subtitles | ثم فجأة هكذا, إتهمتني بالإغتصاب |
Tecavüzle çoğalırlar. Brandenburg Tor'da milyarlarca insanımı öldürdüler. | Open Subtitles | يتكاثرون بالإغتصاب لقد قتلوا المليارات من الناس (على هضبة (براندبورج |
- Tecavüzle de suçlandı. | Open Subtitles | -إتُهم بالإغتصاب أيضاً . |
Fedric Bentley ... tecavüzden haksız hüküm giydi. | Open Subtitles | "الرجل" فريدريكبينتلي.. المتهم بالخطأ بالإغتصاب تم اطلاق سراحه يوم السبت |
Artık tecavüzden yargılanıyorsun. | Open Subtitles | لقد اتهمت بالإغتصاب القانوني |