Veteriner bulaşıcı zührevi tümör teşhisi koydu, köpekleri etkileyen Cinsel yolla bulaşan bir kanser. | TED | ﺷﺨﺺ ﺍﻟﻄﺒﻴﺐ ﻫﺬﺍ ﻋﻠﻲ ﺍﻧﻪ ﻭﺭﻡ ﺗﻨﺎﺳﻠﻲ ينتقل بالاتصال الجنسي يصيب الكلاب |
Geçen yıl, Cinsel bulaşmaya dair herhangi bir kayıt yoktu. | TED | طوال السنوات السابقة لا توجد حالات انتقال بالاتصال الجنسي. |
Dua edelim de Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara davetiye çıkarmasın. | Open Subtitles | دعنا نصلي لأنه لم يقلص احد الامراض التي تنتقل بالاتصال الجنسي |
Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olabilir. | Open Subtitles | من الممكن جدا أن يكون من الأمراض التي تنتقل بالاتصال الجنسي |
Diğer kontraseptif metotlarının aksine, bu bariyer aynı zamanda belirli Cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını engeller. | TED | هذا الحاجز هو أيضاً السبب في أنها على عكس وسائل منع الحمل الأخرى، قادرة على منع انتقال بعض الأمراض التي تنتقل بالاتصال الجنسي. |
Evet, Judith'le bu hiçbir zaman sorun olmaz. Cinsel birleşmenin Fatih Terim'idir. | Open Subtitles | حسنًا، هذه ليست مشكلة قط مع (جوديث) إنها المدربة حينما يتعلق الأمر بالاتصال الجنسي |