Ballantine, hidrolikleri kontrol et. Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | مازيتى على الفتحة بالانتين افحص الهيدروليك |
Sonunda sizinle tanıştığıma memnunum, Bay Ballantine. | Open Subtitles | انه من الرائع اخيرا مقابلتك سيد بالانتين |
Ballantine'la kendi sahasında yüzleşmeli neyle karşı karşıya olduğumu bulmalıydım. | Open Subtitles | يجب ان اواجه بالانتين بهذا الأمر ومحاولة معرفة من الذي نواجهه |
Ballantine'ın açıklamaları iyi bir amaç için gibiydi ama gerçeğin bir kısmını açıkladığını düşünmekten kendimi alamıyordum. | Open Subtitles | اهداف بالانتين تبدو كبذور سامية لكنني لم استطع مساعدة التفكير بأنه كان يخبرني جزء من الحقيقة |
Onu ilk kez Palantine'in reklam kampanyası merkezinde gördüm. | Open Subtitles | رايتها لاول مرة فى مقر حملة بالانتين فى.. 63 شارع برودواى. |
Nigel Ballantyne veya Ben Lowell ismi size tanıdık geliyor mu ? | Open Subtitles | هل أسماء نايجل بالانتين أو بن لويل يرن جرس؟ |
Bay Ballantine için bir paket var ve bir imza gerekiyor. | Open Subtitles | مرحبا , لدي مغلفات للسيد بالانتين في الأسفل والتي اريد توقيعا عليها |
Foss'un retina'sıyla Ballantine'ınkini değiştirebileceğim. | Open Subtitles | سوف اكون قادرا على فتح الصورة على شبكية عين فوز مع بالانتين |
Ballantine'ın bilgisayarında ne bulacağımı bilmiyordum ama tam karşımdaydı ve bu fırsatı değerlendirmeliydim. | Open Subtitles | لم تكن عندي اي فكرة مالذي سأجدة في حاسوب بالانتين لكن حالما كنت امامه يجب ان اغتنم الفرصة |
Ballantine'da. O tarafa geliyor. Hemen çık. | Open Subtitles | انه مع بالانتين , انه في الطريق إليك اخرج حالاً |
Ballantine potansiyel bir yatırımcıya tanıtım yapıyorr. | Open Subtitles | بالانتين يقوم بجولة مع المستثمرين المحتملين |
Ama şimdi Ballantine onu sandalyeye oturtup yıkacak. | Open Subtitles | لاكن الان بالانتين سوف يضعه على الكرسي ويسحقه |
Görünen o ki, her şeye rağmen Profesör Harper'ın Profesor Ballantine'ı öldürmek için sebebi yokmuş. | Open Subtitles | البروفيسور هاربر يبدو أنه لم يكن له دافع لقتل البروفيسور بالانتين بعد كل هذا |
Ballantine'a o mantarları Charlotte verdi. | Open Subtitles | أعنى ,أن تشارلوت أعطت بالانتين هذه الفطريات |
Görünen o ki, bunu yapan kişi malını Ballantine'la paylaştığını biliyormuş. | Open Subtitles | يبدو على الأرجح أن الشخص الذى قتلها أنها ستشارك محاصيلها مع بالانتين |
Charlotte'u zehirlediniz, sonra da yanlışlıkla Ballantine ve beş masum insanı öldürdünüz. | Open Subtitles | أنت سممتَ تشارلوت وبعد ذلك بدون قصد قتلت بالانتين وخمسة من الناس البريئه |
Sadece sen,ben ve Charlie Ballantine.* | Open Subtitles | - نعم. حَسَناً، عظيم. فقط أنت، ني وتشارلي بالانتين. |
Dr. Ballantine'nin malzemesi ile Penguen'in ofisindeki madde birbirine uyuyor. | Open Subtitles | أن السلك من مكتب (البطريق) مماثل لسبيكة الدكتوة (بالانتين) المطورة |
Evet. Ballantine'ın parmağında gördüm. | Open Subtitles | نعم , لقد رأيته في اصبع بالانتين |
Senatör Palantine dinamik bir adam. Zeki, ilginç, genç ve etkileyici. | Open Subtitles | سيناتور بالانتين رجل نشيط، ذكى، جذاب ومرح. |
Çalışanlar, iyi insanlar. Palantine'in şansı iyi. | Open Subtitles | اعتقد ان لدينا مجموعة من الاكفاء و فى راىء بالانتين لدية فرصة جيدة. |
Nigel Ballantyne. | Open Subtitles | نايجل بالانتين. |