Sana söylüyorum, Edmund, İngiltere'deki tıp kesinlikle ölümcül. | Open Subtitles | سَأخبرك يا إدموند أن فنونَ الشفاءِ في إنجلترا بالتأكيدِ قاتلة |
Eğer iddia makamının takma bir uzvu olsaydı kesinlikle onu yerinden çıkarıp, o uzuvla ağzını burnunu kırardım. | Open Subtitles | و إن كانَ لممثلِ الإدعاءِ طرفًا إصطناعيًا، لكنتُ بالتأكيدِ إنتزعتُه من مكانِه و ضربتهُ بهِ. |
kesinlikle ben olsam onu dövmezdim. | Open Subtitles | بالتأكيدِ لن يكونَ لديّ سببٌ لضربهِ |
Şey, kesinlikle komik değil. | Open Subtitles | إنّها بالتأكيدِ غيرُ مضحكة |
- Cahill beni kesinlikle kandırdı valla. | Open Subtitles | لقد خدعني (كاهيل) بالتأكيدِ. |
kesinlikle. | Open Subtitles | بالتأكيدِ. |